KBRN

KBRN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
KBRN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Aralık 2015 Perşembe

Biyolojik Terimler


Aerosol
Bir gaz ortamı içersinde dağılmış çok küçük katı taneciklerden veya sıvı damlacıklardan oluşan çok fazlı sistemdir.

Aktif bağışıklık
Antijenlere maruz kaldıktan sonra oluşturulan bağışıklıktır. Doğal aktif bağışıklık, hastalığın bizzat geçirilmesiyle oluşur. Yapay aktif bağışıklık ise antikor üretimini başlatacak nitelikte fakat zayıflatılmış ya da değiştirilmiş antijenlerin vücuda aşılanmasıyla oluşturulan bağışıklıktır.   Her iki durumda da antijenler bağışıklık sistemini uyararak vücudun antijenleri tanımasını ve hafıza oluşturmasını sağlar. Sonrasında aynı antijen vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi antijeni hastalık yapmasına izin vermeden tanıyarak yok eder.  

Antibiyotik
Bir mikroorganizma tarafından başka bir mikroorganizmayı öldürmek ya da çoğalmasını önlemek için üretilen ya da yapay koşullarda mikroorganizmadan türetilen maddelerdir.

Antidot (Panzehir)
Bir zehri etkisiz hale getiren ya da zehrin etkilerini yok eden maddelerdir.

Antijen
Vücut için yabancı olan ve antikor yapımına sebep olan maddelerdir.

Antikor
Vücuda giren bakteri ya da toksin gibi antijenlere karşı bağışıklık sistemi tarafından oluşturulan protein yapısındaki savunma maddeleridir.  Antikorlar bakterileri yok ederek ya da zayıflatarak, organik zehirleri de etkisiz hale getirerek vücudu yabancı yapılardan korur.

Antitoksin
Vücuda giren bakterilerin ya da başka organizmaların oluşturduğu zehir ya da toksinleri etkisiz hale getirmek için üretilen antikorlardır.

Antraks (Şarbon)
Bacillus anthracis adlı bakterinin sebep olduğu,  sığır, koyun, keçi gibi ot yiyen hayvanlarda görülen ve insanlara da bulaşabilen ölümcül bir bakteriyel enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığa yol açanB. anthracis mikrobunun en önemli özelliği zorlu fiziksel ve kimyasal çevre koşullara son derece dayanıklı “spor” denilen yapılar oluşturmasıdır. Bakterinin kendisi yüksek ısıda kolayca öldüğü halde, bu sporlar zorlu koşullarda on yıllarca hatta bir asır hayatta kalabilmektedir.  Hayvanlarda sindirim, solunum ya da derideki çizik, sıyrık ve yaralar yoluyla mikrobun vücuda girmesi sonucu oluşan hastalık, hayvanlardan insanlara da enfekte olmuş hayvan etinin tüketilmesi ya da hastalıklı hayvanlarla direkt temas edilmesi halinde bulaşır. Vücuda girdikten sonra üremeye başlayan bakteri protein yapısında toksinler salgılar ve bu toksinler oldukça ölümcüldür. Hastalık antibiyotiklerle tedavi edilebilir fakat tedavinin etkili olması için tedaviye olabildiğince erken başlanmalıdır.
Antraks sporları biyolojik silah olarak laboratuar ortamında ya da yapay koşullarda üretilebilmektedir. Üretiminin kolaylığı, zorlu koşullara dirençli oluşu ve solunum, deri teması gibi kolay yollarla enfekte etme özelliği antraksın biyolojik silah olarak kullanılmasının sebepleridir.

Aşılama
Belli bir hastalığa karşı bağışıklık kazandırmak için antikor üretimini başlatacak nitelikte fakat zayıflatılmış ya da değiştirilmiş antijenlerin canlıya verilmesi işlemidir.

Bağışıklık
Belirli bir hastalığa, enfeksiyona ya da herhangi bir biyolojik istilaya ( tümör  vb.) karşı patojen, tümör hücresi gibi her türlü yabancı organik yapının çoğalmasını ve gelişmesini engelleyerek oluşturulan vücut direncidir. 

Bakteri
Tek hücreli mikroorganizma grubudur.  Bakteriler yeryüzünde ortaya çıkmış ilk yaşam formları arasındadır ve günümüzde toprak, hava, deniz, okyanus, asitli sıcak su kaynakları, radyoaktif atıklar, yer kabuğunun derinlikleri gibi birçok farklı ortamda mevcuttur.  Besin döngüsünde çok önemli rollere sahip olan bakteriler gibi bazı bakteriler yararlı; bazısı zararsız; bazıları da kolera, şarbon, veba gibi hastalıklara sebep olan hastalık yapıcı zararlı bakterilerdir. Bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonların tedavisinde antibiyotikler kullanılmaktadır.   

Biyolojik Ajan
İnsanda, bitkilerde ve hayvanlarda hastalık yapan ya da malzemeye zarar veren organizmalar ya da bunların oluşturduğu toksinlerdir.

Biyolojik Savaş
İnsan, evcil hayvan ve faydalanılan bitkilerde ölüm, hastalık oluşturmak veya malzeme de dahil olmak üzere zarara sebep olmak amacıyla organizmaların veya bunların toksinlerinin kasten kullanılmasıdır. 

Biyolojik Savaş Ajanı
İnsan, evcil hayvan ve faydalanılan bitkilerde ölüm, hastalık oluşturmak veya malzeme de dahil olmak üzere zarara sebep olmak amacıyla silah yapımında kullanılan organizmalar ve bunların toksinleridir.

Biyolojik Silah
Biyolojik ajan içeren ya da yayan silahlardır.

Biyolojik Tehlike
İnsan, çevre, hayvanlar ve bitkiler için tehlike oluşturan biyolojik ajan ya da biyolojik durumlardır.

Biyolojik Yarı Ömür
Biyolojik bir sisteme giren bir maddenin yarı miktarının doğal süreçlerle yok edilmesi için gerekli olan zaman dilimidir.  

Biyolojik Yıkım
Organik maddelerin mikroorganizmalarca diğer organizmaların kullanabileceği formlara ayrıştırılması/dönüştürülmesi işlemidir.

Botulizm
Clostridium botulinum adlı bakterinin oluşturduğu Botulinum toksininin sebep olduğu ölümcül olabilecek bir hastalıktır. Genelllikle bu toksinle kontamine olmuş besinlerin tüketilmesi sonucu meydana gelen ve ağız kuruluğu, kusma, ishal, kalp ritm bozuklukları, solunum felci gibi belirtilerle seyreden bir hastalıktır. Botulizm hastalığına sebep olan Botulinum toksini, teröristler tarafından keşfedilmiş biyolojik silahlar arasında ön sıralarda yer almaktadır. 

Çiçek Hastalığı
Variola adlı virüsün sebep olduğu bulaşılıcığı çok yüksek akut bir hastalıktır. Hastalığın bulaşması solunum yoluyla ya da hastanın yaralarıyla temas edilmesi halinde gerçekleşir. Kuluçka süresi 10-14 gün olan hastalık halsizlik, yüksek ateş, kusma, kas sertleşmesi, baş ve sırt ağrısı gibi belirtilerle başlayıp vücutta oluşan döküntülerle devam eder. Belirli bir tedavisi olmayan çiçek hastalığını önlemenin yolu aşılanmadır. 
Tarihte büyük salgınlar olarak ortaya çıkan ve birçok kişinin ölümüne sebep olan çiçek hastalığının, Dünya Sağlık Örgütünün başlattığı aşı uygulamasıyla 1979 yılında yok olduğu ilan edilmiş ve 1980 yılında aşı uygulamasına resmi olarak son verilmiştir. Aşı bağışıklığının 20 yıl kadar sürmesi dolayısıyla son aşılananlar ve toplumun hiç aşılanmamış yeni nesilleri hastalığa tümüyle açık olduğundan çiçek hastalığına sebep olan Variola adlı virüs günümüzde biyolojik silah olarak kullanılma potansiyeline sahiptir.

Ebola virüsü
Ebola virüsü adını Afrika’daki bir nehirden alan, insanlarda ve insan dışı primatlarda hastalık yapan çok tehlikeli, bulaşıcı bir virüstür. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 4. Risk Grubu Patojen olarak kabul edilmektedir.  Ateş, baş ağrsı, karın ağrısı, kusma ve ishal gibi semptomlarla seyreder.

ELISA
Enzyme-Linked Immunosorbent Assay testinin İngilizce kısaltmasıdır. Bu test antikorlar kullanarak bir numunedeki antijenleri tespit etmeye yönelik uygulanan immünolojik bir yöntemdir. Viral ve bakteriyal enfeksiyonların tanısında kullanılır.

Endemik (tıp)
Belirli bir populasyonda, toplumda ya da coğrafik konumda sürekli varolan bir hastalığı tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

Enflamasyon (Tıp)
Dokuların yaralanmalara, patojenlere veya tahriş ediciler gibi zarar veren her tür uyarıcıya karşı geliştirdiği acı, şişlik, kızarıklık ve yüksek ateş ile seyreden tepkidir.

Enzim
Canlılarda gerçekleşen biyokimyasal tepkimelerde katalizör (kimyasal reaksiyonların hızını artıran) görevi gören çoğunlukla protein yapısında olan biyolojik moleküllerdir.

Epidemik
Bir toplumda normalde o toplumda var olmayan bir hastalığın hızla yayılmasını tanımlayan bir terimdir. 

Etyolojik Ajan
İnsanda hastalığa sebep olan mikroorganizmalar ya da onların toksinleridir.

Fungus
Çok hücreli ve tek hücreli olabilen, ortak bir atayı paylaşarak birbirleriyle sıkı bir evrimsel ilişki içinde olan (hücre duvarlarında selüloz bulunan bitkilerin aksine mantarların hücre duvarlarında kitin bulunmaktadır)  şapkalı mantarları, küf mantarlarını ve mayaları içine alan grubu tanımlamak için kullanılan terimdir.

In vitro
Bu terim, “laboratuvar ortamında ya da yapay koşullarda” anlamına gelmektedir. In vitro çalışmalar, olağan yaşam alanından elde edilmiş canlı bir organizmanın bileşenlerini, parçalarını kullanarak bir organizmanın bütün olarak incelenmesinden daha detaylı bir inceleme olanağı elde etmek için yapılan çalışmalardır. 

In vivo
Bu terim , “canlının içinde” anlamına gelmektedir. In vivo çalışmalar, bir organizmanın bütün olarak kullanıldığı çalışmalardır.

Karantina
Bulaşıcı hastalık taşıyan ya da taşıma şüphesi bulunan insanları ya da hayvanları hastalığı diğerlerine bulaştırabilecekleri süre boyunca yalıtmak ya da bu canlıların etkinliklerini kısıtlamak için uygulanan faaliyetler bütünüdür. 

Kolera
Vibrio cholera adlı bakterinin sebep olduğu akut ve şiddetli ishal ile seyreden bağırsak enfeksiyonuna bağlı bir hastalıktır.  Hastalık insanlarda mikroorganizmayla kontamine olmuş suyun ya da besinin tüketilmesi sonucu ortaya çıkar.  Vücuda giren bakteri bağırsakta ürer ve ishale sebep olan bir toksin salgılar. Su kaynaklarını kontamine etmek suretiyle biyolojik savaş ajanı olarak kullanılabilir.

Kuluçka Süresi
Patojen ile ilk temastan hastalığın ilk belirtilerinin görünmeye başlamasına kadar geçen zamandır.

Mikroorganizma
Mikroskobik boyutlardaki herhangi bir organizmaya verilen isimdir.

Mikroskobik
Çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük anlamındadır.

Mutajen
Bir canlı organizmanın genetik materyalinde değişiklikler meydana getirerek organizmanın mutasyona uğrama sıklığını doğal seviyenin üzerine çıkaran fiziksel ya da kimyasal etmenlere denir.  Ultraviyole ışınları, radyoaktif elementler mutajene birer örnektir.

Mutasyon
Bir canlının genetik materyalinde meydana gelen değişimlerdir.

Organizma
Canlı bir varlığı oluşturan ve yaşamsal fonksiyonları birlikte çalışarak yürüten kompleks sistemler bütünüdür.

Pandemik
Bir bölge, ülke ya da kıta gibi çok geniş alandaki nüfusları etkileyecek şekilde yayılma gösteren salgın hastalıktır.

Parazit
Başka bir canlının üzerinde yaşayarak ona zarar verme pahasına kendisine yarar sağlayan organizmalardır.

Pasif bağışıklık
Bir canlı tarafından sentezlenmiş koruyucu antikorların başka bir canlının vücudunda oluşturduğu bağışıklıktır. Bu şekilde oluşturulan bağışıklık genelde 2-3 ay sürer.
Anne tarafından oluşturulan antikorların doğum öncesi yavruya plasenta yoluyla, doğum sonrası da anne sütüyle geçerek bağışıklık oluşturması doğal pasif bağışıklıktır. Bu şekilde yavruya, doğum öncesi ve sonrası bir koruma sağlanır.
Bir canlı tarafından oluşturulan antikorların başka bir canlıya enjekte edilmesiyle yapay yollardan oluşturulan bağışıklık ise yapay pasif bağışıklıktır.

Patojen
Hastalık yapan her türlü organizmadır.

Penisilin
Şarbonun tedavisinde tercih edilen, Penicillium adlı funguslardan elde edilen antibiyotik grubudur.

Polimeraz Zincir Tepkimesi (Polymerase Chain Reaction- PCR)
Belirli bir DNA dizisinin laboratuvar koşullarında hızlı bir şekilde milyonlarca kopyasını oluşturmak üzere uygulanan, bir dizi tepkimenin gerçekleştiği biyokimyasal bir tekniktir. Bu yöntem bilinmeyen bir biyolojik savaş ajanını DNA’ya dayalı teşhis etmede kullanılmaktadır.  

Profilaksi (Tıp)
Bir hastalığın oluşumunun, hastalığa sebep olan süreçlerin ve hastalığın ilerlemesinin engellenmesi için uygulanan tıbbi girişimlerdir.

Protein
Canlı organizmaların genel bileşenlerinden biri olan, hücredeki her süreçte rol alan büyük biyolojik moleküllerdir. Enzim, hormon ya da antikor olarak organizmadaki biyokimyasal süreçlerde rol almanın yanı sıra yapısal ve mekanik işlevler de üstlenmektedirler. 

Riketsiya
Bilimsel adı Rickettsia olan hareketsiz, spor oluşturmayan, çevresel koşullara göre şekil ve boyut değiştirebilme yeteneği oldukça yüksek olan ultra küçük bakterilerin oluşturduğu bir gruptur. Zorunlu hücre içi paraziti (sadece yaşayan hücreler içinde hayatta kalabilen) olan Riketsiyalar insanda lekeli humma, kayalık dağlar benekli humması, Marsilya humması gibi hastalıklara sebep olurlar. Riketsiyaların sebep olduğu bu hastalıklar insana bit, pire ve kenelerle bulaşır.

Risin   
Türkçe’de keneotu olarak bilinen Ricinus communis adlı bitkinin tohumlarından elde edilen protein yapılı öldürücü bir toksindir.  Risin insanları vücuda enjekte edilmesi, solunum ya da sindirim yoluyla zehirlemektedir. Saatler içinde etkisini göstermeye başlayan bu toksin yüksek ateş, solunum sıkıntısı, öksürük, bulantı gibi belirtilerle ortaya çıkarır.  Akciğer ödeminin oluşmasıyla devam eden zehirlenme 36-72 saat içinde solunum yetmezliğinden ölüme sebep olur.
Üretiminin kolaylığı ve ucuzluğu, dünyada yaygın olarak yetiştirilmesi, yüksek öldürücülüğü, aerosal olarak yayılabilmesi risini önemli biyolojik silah seçeneklerinden biri yapmaktadır. Yiyecek ve suya katılma ihtimali devletlerin en büyük kaygılarındandır. 

Spor (Bakteriyoloji)
Bakterilerin oluşturduğu zorlu şartlarda uzun süre hayatta kalabilen dirençli yapılardır. 

Sterilizasyon
Mikroorganizmaların fiziksel ya da kimyasal yöntemlerle öldürülerek ortamın arındırılması işlemidir.

Submikroskobik
Mikroskopla görülemeyecek kadar küçük anlamına gelmektedir.

Tecrit
Enfekte olmuş insanların ya da hayvanların, enfeksiyonu diğer canlılara bulaştırmasını engellemek amacıyla ayrı bir bölümde muhafaza altına alınmalarıdır.

Toksik
Zehirli anlamına gelmektedir.

Toksik Madde
Canlı bir organizmada fizyolojik ve biyokimyasal mekanizmaları bozarak hasar yaratan ya da ölüme sebep olan kimyasal maddelerdir.

Toksin
Bakteri, bitki, mantar ya da hayvan gibi canlı varlıkların ürettiği zehirli maddelerdir. 

Toksisite
Bir maddenin canlı bir organizmaya zarar verme kapasitesidir.

Veba
Yersinia pestis adlı bakterinin sebep olduğu enfeksiyona bağlı bulaşıcı ve ölümcül bir hastalıktır. Soğuğa karşı çok dirençli olan bu bakteri, karanlık ve nemli ortamlarda uzun süre hayatta kalabilir. Hastalık insanlara fareler üzerinde yaşayan pirelerden geçmektedir. Farelerle temas eden insanlar bu pirelerin ısırmasıyla hastalığa maruz kalmaktadırlar. Yüksek ateş, titreme, kusma,  yorgunluk, dalgınlık, nefes darlığı gibi belirtilerle seyreden hastalığın kuluçka süresi bakteriyi taşıyan pirenin ısırmasından sonra 2 ila 8 gün kadardır.  Orta Çağ’da Avrupa’da nüfusunun çok büyük oranda düşmesine sebep olan bu hastalık günümüzde modern antibiyotiklerle tedavi edilebilmektedir.
Normal şartlar altında pire taşıyan farelerle temas halinde insanlara geçen bu bakteri, enfekte edilmiş pirelerin kullanılmasıyla ya da mikroorganizmanın aerosal olarak yayılmasıyla biyolojik savaş ajanı olarak kullanılabilir.  Laboratuvar ortamında ya da yapay koşullarda üretiminin kolaylığı, hastalık yapma ve ölüm oranının yüksekliği vebanın biyolojik silah olarak kullanılabilecek olmasının sebepleridir.  

Vektör
Patojen taşıyan ve bu patojeni diğer canlılara bulaştıran organizmalardır. 

Virüs
Canlı hücreler dışında çoğalamayan, sadece protein ve genetik malzemeden oluşan submikroskobik parçacıklardır.  Canlılığın bütün özelliklerini taşımadıkları için bazı bilim insanlarınca cansız sayılan bu varlıklar bitkileri, hayvanları, mantarları ya da bakterileri enfekte ederek çoğalırlar. Virüsler AIDS, grip, suçiçeği, kuduz gibi insanda birçok hastalığa sebep olurlar. Antibiyotiklerden etkilenmedikleri için virüslerin neden olduğu hastalıkların tedavisi zordur. Bu hastalıklardan korunmanın en iyi yolu, bağışıklık kazanmak için aşılanmadır. 

NÜKLEER TEHDİTLER Çevresel Sonuçlar


Çevresel Sonuçlar

Nükleer bir savaşın etkileri son derece yıkıcı olabilir.
Ekolojik sistemler tahmin etmesi zor, karışık ve bağımsız sistemlerdir. Bu sebeple nükleer bir savaşın çevre üzerindeki etkileri üzerine yapılan tahminler belirsizlikler ve uyuşmazlıklar içermektedir. Tahmin edilemeyecek sonuçların barındırılmasından dolayı çıkarım ve varsayımlar yapılabilir.
Nükleer bir savaşın ardından daha az insan, daha az endüstriyel ve ticari aktivite olacaktır. Milyarlarca insanın ölümü ve endüstriyel altyapının yok edilmesi, şüphelenilen küresel ısınma hızını düşürebilir. İnsanların sebep olduğu çevresel tehdit azalacaktır. Radyoaktif serpinti toprak ve suların kirlenmesine sebep olacaktır. Bu durum insan yaşamının kalitesini önemli oranda düşürecektir. Nükleer patlamalar, önemli ölçüde toz ve dumanın oluşmasına sebep olacaktır. Atmosferin üst kısımlarına çıkabilecek toz ve duman gezegenin üstünde bir örtü gibi durarak  gezegenin soğumasına sebep olacaktır. Oluşacak “Nükleer Kış” dondurucu sıcaklıklara, geçici iklim değişikliklerine, bitkilerin fotosentez verimlerinin düşmesine, ekosistemin zarar görmesine, birçok türün yok olmasına ve milyonlarca insanın açlık ve soğuk yüzünden ölmesine sebep olabilir. Ancak iklim koşullarının birkaç yıl içinde normale dönmesi beklenmektedir.

Nükleer patlamalar sırasında açığa çıkan ısı, havada büyük miktarlarda nitrojen oksit oluşmasına sebep olacaktır. Bu durum, ozon tabakasının önemli miktarlarda eksilmesine sebep olur. Nükleer savaştan sonra oluşan toz ve duman, artan morötesi radyasyonun dünyaya ulaşmasını engeller. Ancak ozon tabakası en düşük seviyesine, toz ve dumanın tekrar dünyaya düşmesinden çok sonra, 6-24 ay sonra inecektir. Bu sebeple dünyadaki nükleer savaştan kurtulan insanlar yüksek miktarda morötesi radyasyonuna maruz kalacaktır. Ozon tabakası seviyeleri muhtemelen savaştan sonraki ilk 5 yıl içinde %90 oranında kendini yenileyecektir.
Nükleer savaş sonrası değişen koşullar sonrası, dünyada bulunan türlerin yarısının nesli tükenebilir. Bazı zararlı böceklerin popülasyonu kalıcı olarak artabilir ve bu durum doğal yaşamın yeniden şekillenmesine sebep olabilir.

6 Ekim 2015 Salı

Kimyasal Saldırılara Karşı Alınacak Önlemler ve Korunma Yöntemleri


Kimyasal Saldırılara Karşı Alınacak Önlemler ve Korunma Yöntemleri

   
Kimyasal Savaş Ajanı Nedir?: Kimyasal savaş ajanları; öldürmek, yaralamak, insanları etkisiz hale getirmek, bitkisel ve hayvansal besin kaynaklarını, besin stoklarını kirletmek ve yok etmek, ekonomik önemi olan hedefleri işlemez hale getirmek, kaosa ve paniğe neden olmak amacıyla spesifik hedeflere karşı kullanılan, yüksek toksisite potansiyeline sahip çeşitli yapılardaki kimyasal maddelerdir.
Kimyasal Silah Nedir? Kimyasal ajanların hedef üzerine dağıtılması için kullanılan, bir veya daha fazla kimyasal ajan dağıtabilen ve bir taşıyıcı / dağıtıcı sistem içeren silahlardır.
Kimyasal Savaş Nedir? Kimyasal özelliği sebebiyle öldürücü, yaralayıcı ve tahriş edici etkiler gösteren, sis ve yangın meydana getiren, bitki ve metallere etkili olan katı, sıvı, gaz veya aerosol halindeki maddeler ile yapılan savaştır.

KİMYASAL SİLAH KULLANILDIĞI NASIL ANLAŞILIR?
• Yüzeylerde kuşkulu yağ ve su damlacıkları görüldüğünde,
• Bulantı, nefes alma zorluğu, kusma, kasılma, göz yaşarması, ciltte kızarıklık ve kanama vb. semptomlar gösteren çok sayıda kişi görüldüğünde,
• Alışkın olunmayan kokular duyulduğunda (acı badem, sarımsak, çürük meyve, çürük yumurta çimen vb.),
• Havada yoğun ve fark edilir bir sis ve duman görüldüğünde,
• Atılan mermi veya bombalardan çok az bir patlama sesi duyulduğunda,
• Etrafta sebebi bilinmeyen hayvan ölüleri ya da ölmekte olan hayvanlar görüldüğünde,
  Kimyasal silah kullanımından şüphe edilmelidir.

KİMYASAL SALDIRIDAN ÖNCE YAPILMASI GEREKENLER
• Kimyasal saldırılarla ilgili genel bilgileri öğrenin ve çevrenizdekilere öğretin. (İlinizde bulunan İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü yetkililerinden ayrıntılı bilgileri edinebilirsiniz.)
• İkaz ve alarm işaretlerini öğrenin
• İlkyardım esaslarını öğrenin
• Ev ve işyerinizin bir odasını sığınma odası olarak belirleyin. Bu odanın seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, seçilen odanın pencere ve kapı sayısının en az olmasıdır. Su kaynağına yakın geniş bir oda idealdir (Banyo ile bağlantısı olan yatak odası gibi). Ayrıca seçilecek sığınma odası yapısal olarak evin en yüksek noktasında bulunmalıdır. Bunun sebebi kimyasal gazların birçoğunun havadan ağır olması ve yere çökmesidir.
• Sığınma odalarında aşağıdaki malzemeleri bulundurun
İlk yardım kiti
-El feneri, pilli radyo ve bunlar için yedek pil
-Çalışır durumda bir telefon
-Sızdırmaz kaplarda yiyecek ve su- Kişi başı yaklaşık 4 lt su depolanmalıdır. Herhangi bir işleme ihtiyaç duyulmadan direk tüketilebilecek, buzdolabında saklanmasına gerek olmayan yiyecekler seçilmelidir. Eğer depoladığınız su bittiyse tuvalet rezervuarından su içilebilir fakat musluklardan kesinlikle su içilmemelidir.
-İzole bant ve makas
-Havlu ve plastik örtü- Plastik örtüler kapı ve pencerelerin ölçüsüne uygun olarak kesilip hazır bulundurulmalı ve acil bir durumda kullanılmalıdır.
-Çamaşır suyu
• Sığınma odasında bulunan pencere kenarlarını ve kapı aralıklarını gaz sızıntısını önlemek amacıyla koli bandı, yapışkan sünger veya macunla kapatın. Buna ek önlem olarak odanın havasını ağırlaştırmayacak miktarda çamaşır suyu ile karıştırılmış suyla (tercihen 1 bardak çamaşır suyuna 10 bardak su oranında hazırlanmış) ıslatılmış bezleri pencere ve kapı aralıklarını kapatacak şekilde yerleştirin.
• Yiyecek ve içecekleri gaz geçirmeyen cam vb. kapalı kaplarda saklayın ve kullanmadan önce bu kapları yıkayın.
KİMYASAL SALDIRI OLDUĞUNDA YAPILMASI GEREKENLER
Kimyasal bir saldırı gerçekleştiğinde öncelikle yetkili kurumlarca verilen bilgileri ve uyarıları dikkatle dinleyin. Her kimyasal saldırı durumu birbirinden farklı olabileceği için alınması gereken tedbirler de farklılık gösterebilir, bu yüzden verilen talimatlara mutlaka uyun. Kimyasal saldırı durumlarında genel olarak yapılması gerekenler şu şekildedir:
Bir an önce kapalı bir alana girin ve içeri alabileceğiniz hayvanları da beraberinizde getirin.
Bütün kapı ve pencereleri sıkıca kapatın ve kilitleyin. Kilitlemek kapı ve pencerelerin daha sıkı kapanmasını ve böylece gazlara karşı daha etkin bir koruma sağlayacaktır.
Klimaları, ısıtıcıları ve tüm havalandırmaları hemen kapatın. İçeri hava girebilecek her türlü sistemi kapatın.
Sığınma yeri olarak belirlediğiniz odaya gidin ve kapısını kapatın.
Radyoyu açın ve telefonu her an kullanmak üzere yakınınızda bulundurun. Acil bir durum olmadıkça telefonu kullanmayın.
Sığınma odasında gaz sızıntısı olabilecek bütün aralıkları ve havalandırmaları bantla sıkıca kapatın.
Elektrik prizlerini ve açıklıklarını kapatın.
Lavabo ve tuvaletleri her zamanki gibi kullanabilirsiniz.
Radyoyu devamlı dinleyin ve dışarı çıkmanızın güvenli olduğu talimatı verilene kadar sığınma odasını terk etmeyin.
Saldırı gerçekleştiğinde eğer taşıtlarda iseniz pencere, kalorifer ve havalandırma sistemlerini derhal kapatın. Eğer başka bir seçeneğiniz varsa taşıtlarda sığınmayı tercih etmeyin ve en yakın sığınma bölgesine gidin.
Kimyasal saldırı anında eğer açık alanda bulunuyorsanız ve hemen girebileceğiniz kapalı ve korunaklı bir alan yoksa bulabileceğiniz en yüksek yere çıkın. Kimyasal gazların birçoğu havadan ağır olduğu için yere çökecektir.
KİMYASAL SALDIRI DURUMUNDA ALINACAK KİŞİSEL TEDBİRLER
Kimyasal saldırı durumlarında bazı kimyasal maddeler cildinize, gözlerinize ve elbiselerinize temas edebilir. Böyle bir durumda bu maddenin etkilerini en aza indirebilmek için üzerinizdeki giysileri çıkararak kimyasal maddeyle temasa geçen bölgelerinizi temizlemeniz hayati önem taşımaktadır. Kimyasal maddelerin birçoğu elbiselerinizden geçerek vücudunuza nüfus edebilecek kapasitededir. Bu nedenle kişisel temizleme işleminin kimyasal maddeler maruz kalındıktan sonraki bir veya iki dakika içinde gerçekleştirilmesi çok önemlidir.
Elbiselerin Çıkarılması:
Kimyasal saldırı esnasında kimyasal maddeye bedenen maruz kaldığınızı düşünüyorsanız ilk olarak elbiselerinizi çıkarın ve kirli elbiseleri teması en aza indirerek plastik bir poşetin içine koyarak poşeti sıkıca bağlayın. Daha sonra bu poşeti kirlenmeyi en aza indirebilmek için ikinci bir plastik poşetin içine koyup ağzını sıkıca bağlamayın. Baş üstünden çıkarılması gereken elbiseleri dikkatlice keserek ve içten dışa doğru kıvırarak çıkarın. Eğer başka kişilerin elbiselerini çıkarmasına yardım ediyorsanız kirliliğin bulaşmaması için çok dikkatli olun.
Yıkama İşlemi:
Elbiselerin çıkarılmasından sonra derhal tüm vücudunuzu bol su ve sabunla yıkayın. Bu işlem kimyasal maddelerin vücudunuzdan uzaklaştırması için yardımcı olacaktır.
Kimyasal maddelerin vücuda girişi gözlerden çok daha kolay olur. Bu sebeple gözlerinizde yanma meydana gelebilir. Böyle bir durumda gözlerinizi akarsuyun altında en az 10-15 dakika boyunca yıkayın. Eğer lens kullanıyorsanız derhal çıkarın ve kirli elbiselerin olduğu poşete koyun. Lenslerinizi temizleyip tekrar takmayın. Gözlüklerinizi de bol su ve sabunla iyice yıkayın. Yıkama işleminden sonra gözlüklerinizi kullanabilirsiniz.
Gerekli önlemleri aldıktan sonra verilecek talimatları dikkatle dinleyip talimatlara uyun ve ilk fırsatta en yakın sağlık kuruluşuna başvurun!
 

KBRN Nedir?



KBRN ; Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer tehlike oluşturabilecek maddelerin baş harfleridir. Günümüzde, Kitle İmha Silahlari (KİS) ve Sanayi Kazalari (SK) kavramlarının tamamını kapsayan ortak bir ifade olarak kullanılmaktadr.
Günümüzde savaş, sanayi ve endüstri sahasında yaşanan gelişmeler KBRN risklerini artırmıştır. Bütün bu riskler, geniş halk kitlelerin yaşamını olumsuz yönde etkileyebilmekte, ayrıca çok sayıda insanın yaşamını yitirmesine ve canlı hayatın sona ermesine/değişimine neden olmaktadır. KBRN maddeleri ile ilgili bilgi, kullanım ve denetim yetersizliği bugün tehlikeyi en yüksek düzeye taşımıştır.
KBRN’nin neden olabileceği riskler;
* Şiddet hareketleri olarak savaş, terörist saldırı, sabotaj ve kundaklama olayları.
* Doğal afetlerde KBRN maddeleri bulunan tesislerde meydana gelen hasar ve sızıntı.
* Tehlikeli ve salgın hastalıkların etkeni olan bakteri, virüs ve toksinlerin biyolojik savaş ajanı olarak kullanılması.
* Nükleer santral kazaları.
* Radyasyon yayan cihazlar ve endüstriyel alanda kullanılan radyoaktif maddelerin meydana getirdiği radyolojik olaylar.
* Endüstriyel alanda kullanılan kimyasalların taşınması (tanker, kamyon, tren, gemi vb.) esnasında meydana gelen ulaşım kazaları.
* Kimyasal üreten tüm fabrikalar, kimyasal depolar ve kullanım esnasında meydana gelen yangınlar (silah fabrikaları, petrol ve doğalgaz boru hatları vb.).
* Bilimsel veya endüstriyel araştırma laboratuvarlarındaki teknolojik kazalar.

KBRN olaylarının özellikleri;decontaminationm
* Panik ve kargaşa yaratır.
* Sağlık hizmetlerine aşırı yük oluşturur.
* Müdahale, zor ve zaman alıcıdır.
* İlk müdahale eden kişi risk altındadır.
* Kişisel koruyucu malzeme gerektirir.
Dekontaminasyon (arındırma) gerektirir.
* Hazırlıklı olmak zordur.

Dünyada ve ülkemizde görülen örnek KBRN olayları;
* 19 Kasım 1984 tarihinde Meksiko City’de meydana gelen doğal gaz patlamasında 500 kişi ölmüş, 4000 kişi de yaralanmıştır.
* 1984 yılında Hindistan Bhopal’da 40 tonluk bir tanktan sızan metilizosiyanat bulutu 33000 kişinin ani ölümüne, 150000 kişinin sakatlığına neden olmuştur.
çernobil* 26 Nisan 1986 tarihinde Ukrayna’nın Çernobil kentindeki nükleer santralde meydana gelen kazada, sayıları bini bulan acil durum çalışanları ve Çernobil personeli çok yüksek radyasyon dozuna maruz kalmıştır. Çalışanların bazıları için maruz kalınan doz öldürücü olmuştur. Çöken radyoaktif iyodinden kaynaklanan çocukluk tiroit kanseri, kazanın en önemli sağlık sorunlarından birdir.Bu kazadan en çok ülkemizin Trakya ve Doğu Karadeniz bölgesini etkilemiştir. ( Çernobil kazası yaşanan en büyük nükleer kazadir).
* 11 Mart 2011 tarihinde Japoya’ da yaşanan deprem ve tsunami sonrasi Fukuşima nükleer santralinde oluşan yangın ve sızıntının neden olacagi etki halen ölçülememektedir. Fukuşima nükleer santralindeki kaza, Çernobil felaketinden sonra en büyük ikinci nükleer kazadır.
* Ülkemizde 1979 yılında İstanbul Boğazı’nda tanker ile kuru yük gemisinin çarpışması sonucu yaşanan kazada 100 bin ton ham petrol taşıyan tanker infilak etmiş, 43 denizci ölmüş, Bogaz’daki binlerce ev ve işyeri maddi hasar görmüştür. Tankerden saçilan petrol, Bogaz’da günlerce yanmiştir.
* Kırıkkale MKE fabrikasındaki 1986 yılında yaşanan patlamada 19 kişi yaralanmıştır. 3 Temmuz 1997 tarihinde yaşanan mühimmat deposundaki patlamada ise 3 kişi hayatını kaybetmiş, 16 kişi de yaralanmıştır.
* 17 Ağustos 1999 depreminde AKSA ( Akrilik Kimya Sanayi A.Ş.)’da 6400 ton Akrilonitril sızıntısı olmuştur.
* 3 Şubat 2011 tarihinde Ankara OSTİM ve İvedik Sanayi Bölgesindeki LPG tüplerinden kaynaklanan ik ayrı patlamada 20 işçi yaşamını yitirmiş, 50 işçi de yaralanmıştır.