2 Aralık 2015 Çarşamba

Linkler



Acil Durum Hazırlık ve Yönetimi

Sivil Toplum Kuruluşları

Eğitim

Acil Durum Hazırlık ve Yönetimi

Radyasyon ve Nükleerle İlgili Konularda Mevzuat ve Kılavuz Belirleyici, Eğitici, Bilgilendirici ve Kuruluşlar

Sivil Toplum Kuruluşları

Radyasyon Nedir?






Radyasyon

Ortamda taşınan enerji olarak tanımlanabilir. Bu enerji, parçacıklar aracılığıyla ve elektromanyetik dalgalar aracılığıyla olmak üzere iki şekilde taşınır. Bir atoma enerji aktarılmasıyla atomdan elektron koparılmasına iyonlaşma denir. Eğer taşınan enerji, atomlarda iyonlaşmaya sebep oluyor ise iyonlaştırıcı radyasyon adını alır. Eğer radyasyon (taşınan enerji) atomlarda titreşmeye sebep olup iyonlaşmaya sebep olmuyorsa iyonlaştırıcı olmayan radyasyon olarak adlandırılır.

Radyasyon Maruziyetinin Bazı Görülebilir Etkileri Nelerdir?






Kısa sürede tüm vücuda alınan aşırı seviyedeki (10 Sv ve üzeri) radyasyon dozları iç organlara ve dokulara yüksek oranda zarar verir ve hayati sistemler fonksiyonunu kaybeder. Birkaç gün veya hafta içinde ölüm gerçekleşir.
Çok yüksek dozlara (1 Sv’ten 10 Sv’e kadar) kısa zamanda maruz kalındığında vücutta çok sayıda hücrenin ölümü gerçekleşir. Bu da hayati organ veya sistemlerin fonksiyonlarını uygun şekilde yerine getirememelerine ya da işlevsizliklerine sebep olur. Bulantı, istifra, deri ve derin doku yanıkları, vücudun enfeksiyonlarla savaşma yetisinin azalması gibi akut sağlık etkileri saatler, günler veya haftalar içinde ortaya çıkabilir.
Bu gözle görülebilen etkilere ’deterministik etki’ denir ve bu etkiler belli eşik değerlerin altında gözlenmezler. Dozları ve doz hızlarını bu eşik değerlerinin altında tutarak deterministik etkilerin tamamını engellemek mümkündür

KBRN"de Şüpheli Paketler Nasıl Anlaşılır?



Beklenmeyen bir posta olması
Olağandışı veya beklenmeyen bir yerden gönderilmiş olması İade adresinin bulunmaması
Pul üzerindeki damganın iade adresiyle alakasız şehir içermesi
Postanın üzerinde “Kişiye Özel” “Gizli” “Acele” “Geciktirmeyin” gibi kısıtlayıcı ifadeler bulunması
Pakette fazla sayıda posta pulu olması
Yabancı bir ülkeden gönderilmiş olması
Fazla sayıda gönderilmiş olması
Hatalı yazılmış kelimelerin varlığı
Birey adına değil sadece unvan adına gönderilmiş olması ya da unvanların hatalı yazılmış olması
Adreslerin kötü ve hatalı yazılmış olması
Paketin sert, kabarık, çıkıntılı, orantısız veya şekilsiz olması
Aşırı ağır olması Yağ lekeleri, uçuk renkler ve badem, makine yağı kokusu gibi tuhaf kokuların olması
Paket üstünde selobant, paket lastiği gibi aşırı güvenlik önlemlerinin olması
Paket üstünde kristal ya da toz şeklinde kalıntıların olması
Çıkıntı yapan kablo veya tellerin varlığı Tik tak sesi

1 Aralık 2015 Salı

Crush Sendromu






Crush (ezilme) Sendromu travmanın yol açtığı rabdomiyoliz ve buna bağlı olarak gelişen cerrahi / medikal belirti ve bulguları içeren sistemik ve komplike bir tablodur. Sistemik bulgular arasında akut böbrek hasarı (ABH), sepsis, akut solunum distress sendromu (ARDS), dissemine intravaskuler koagulasyon (DİK), kanama, hipovolemik şok, kalp yetersizliği, aritmiler, elektrolit bozuklukları ve psikolojik travma yer alır. Yaralanmaları hafif bile olsa, tüm afetzedelerin ezilme sendromunun semptom ve bulguları açısından takip edilmesi gerekir.

 Depremlerin ardından ortaya çıkan Crush Sendromu, beraberinde akut böbrek hasarı olsa da olmasa da, travmatik ani ölümlerden sonra, ölümlerin en sık ikinci sebebidir. Deprem kuşağında yer alan ülkemiz için Crush Sendromu özel bir öneme sahiptir. Pek çok kentimizde ve özellikle en büyük yerleşim merkezi olan İstanbul’da, çok sayıda can kaybına yol açabilecek  yıkıcı depremler beklenmektedir.

 Crush Sendromu, travmanın doğrudan etkisinden sonra en sık rastlanan ölüm nedeni olduğu için ülkemizdeki sağlık personelinin bu tablo, komplikasyonları ve tedavisi hakkında bilgili olması elzemdir. SAFE-M Crush Sendromu Eğitimi tüm sağlık afet çalışanlarının Crush Sendromu hakkında bilgi ve tutum kazanmasını amaçlar.



Kaynaklar:
M.S.Sever, R Vanholder, RecommendationsForThe Management Of CrushVictims İn MassDisasters
http://www.umkeder.org/sayfa.aspx?id=33

Afet Triajı






Triaj  Fransızca kökenli bir kelime olup  seçmek , ayırt  etmek,  sınıflandırmak manasına gelir.  Tıp alanında ilk defa Baron Domique Jean LARREY tarafından kullanılmıştır. Tıbbi triaj; acil tıbbi bakıma gereksinimi olan yaralı sayısı eldeki sınırlı tıbbi imkânları aştığında, en fazla sayıda yaralıya acil bakımı verebilmek için tıbbi personel ve acil tıp personeli tarafından kullanılan, öncelikli tıbbi müdahale yapılacak kişi ya da kişileri belirlemek hedefli tıbbi seçme sistemi olarak tanımlanır.  Acil durum ve afetlerde yapılacak triaj, en kısa sürede, eldeki kısıtlı olanaklarla en fazla sayıda yaşamın kurtarılmasını amaçlar.
SAFE-M Triaj Eğitimi sağlık afet çalışanlarına afet triajı konusunda bilgi, tutum ve beceri kazandırmayı amaçlamaktadır.


Kaynaklar:
http://www.umkeder.org/sayfa.aspx?id=25

Afet Psikolojisi





Afet gibi olağandışı olaylar toplu stresin yoğun olarak yaşandığı olaylardır. Sadece bölgede yaşayanlar değil, çevre bölgeler hatta ülkenin tamamı olaydan etkilenebilir ve çeşitli psikolojik reaksiyonlar gösterebilir. Afet bölgesinin temel ihtiyaçlardan yoksun olması, kaynakların sınırlılığı, çevresel faktörlerin yetersizliği, zaman yetersizliği, güvenliğin yetersizliği, aynı anda birçok işin yapılması, normal insan yaşantısının dışında birçok görüntüye ve duruma tanık olunması vb. gibi koşullar sadece afetzedelerin değil UMKE-DER üyeleri ve diğer afet çalışanlarını da doğal olarak etkileyebilecek faktörlerdir. Afet çalışanları olarak afete hazırlık aşamasında temel hazırlık ve bilgilendirme çalışmalarına katılmak psikolojik sağlamlığın (resilliance) artmasına katkı sunmaktadır. SAFE-M Modülü altında sunulan Afet Psikolojisi Eğitimi altında şu temel bilgiler verilmektedir:

Afetzede Psikolojisi
Sağlıklı İletişim ve Çatışma Çözümü
Stres Yönetimi
Afetlerde Ekip Çalışması
Kaygı Yönetimi
Öfke Yönetimi 
Akut Stres Belirtileri - Temel Bilgiler
Travma Sonrası Stres Belirtileri - Temel Bilgiler

UMKE-DER üyelerinin stres yönetimi, çatışmaları çözme ve zor koşullarda çalışma gibi becerilerini henüz afet olmadan edinmeleri SAFE-M Modülü Afet Psikolojisi Eğitimi altında sağlanmaktadır.


Kaynaklar:
http://www.umkeder.org/sayfa.aspx?id=24

Afetlerde Halk Sağlığı ve Epidemiyoloji






Epidemiyoloji genellikle hastalıkların nedenleri ve oluşumu ile ilgili istatistik metotların kullanarak çalışmaların yapıldığı bir alan olarak bilinmektedir. Ancak epidemiyoloji, rafine edilmiş istatistikten çok daha fazlasıdır. İstatistik epidemiyologların kullandığı önemli bir araçtır, ancak epidemiyolojinin temeli değildir (Rothman, 2002). Epidemiyoloji kökleri biyoloji, mantık gibi farklı bilimlerde olan toplumların sağlıklarını iyileştirmeyi hedefleyen temel bir sağlık bilimidir. En kabul gören tanımıyla; Epidemioloji, belirli bir toplumda, sağlıkla ilgili olgu ve durumların ve bunların belirleyicilerinin dağılımının incelenmesi ve bu çalışmaların, sağlıkla ilgili sorunların kontrolünde kullanılmasıdır (Last, 1988).

Afetlerin anlaşılması, kanıta dayalı önlemler alınması, etkin müdahale yöntemleri geliştirilmesi ve uygulanması hedefleniyorsa epidemiyolojinin katkısı olmadan bunun yapılamayacağının bilinmesi gerekmektedir. Bu nedenle afet yönetiminde görev alan her sağlık çalışanın temel bir epidemiyoloji bilgisine sahip olması gerektiği gibi, epidemiyologların da afet yönetiminin etkin birer parçası olması gerekmektedir.

 Afet durumlarında epidemiyolojinin kullanıldığı alanlar, sağlık ihtiyaçlarının hızlı belirlenmesi, nüfusun büyüklüğü ve yapısı gibi konuların değerlendirildiği demografik çalışmalar, toplumun sağlık durumunun tespit çalışmaları, sürveyansı, müdahalesi,  uygulanan programların izlenmesi ve değerlendirilmesi çalışmalarıdır.

Afet yönetiminde epidemiyolojinin kullanım amaçları özetle şöyledir;

Etkilenen toplumda öncelikli sağlık sorunlarının tespit edilmesi
Toplumda var olan hastalıkların veya sağlık sorunlarının boyutlarının belirlenmesi
Hastalıkların ve risk faktörlerinin tespit edilmesi
Öncelikli sağlık müdahalelerinin belirlenmesi
Bölgedeki yıkımın boyutlarının ve var olan kapasitenin belirlenmesi
Toplumun sağlık göstergelerindeki yönelim ve gidişatın gözlemlenmesi
Müdahalenin ve afet döngüsünün her aşamasında gerçekleştirilen sağlık programlarının ve uygulamalarının etki ve başarılarının değerlendirilip ölçülmesi 
Geçmiş deneyimlerde gerçekleştirilen epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen bilimsel veriler ışığında İl Sağlık Afet ve Acil Durum Planları (İL-SAP), Hastane Afet ve Acil Durum Planları (HAP) gibi sağlık afet planlarının hazırlanması veya revize edilmesidir.

 Epidemioloji, afet döngüsünün her aşamasında önemli bir role sahiptir. Sadece afetlerde karşılaşılan sağlık sorunlarının ve nedenlerinin tanımlanmasında, riskli grupların belirlenmesinde rol almamaktadır, aynı zamanda afet yönetiminde akılcı ve etkili politikalar oluşturulması için gerekli bilgilerin sağlanmasında ve bu politika ve yöntemlerin etkinliğini değerlendirilmesinde de önemli bir rolü vardır (Tekeli Yeşil, S., 2006).
SAFE-M Modülü içinde yer alan eğitim programı ile afet çalışanlarının afetlerde halk sağlığı ve epidemioloji konusunda temel bilgilere sahip olması hedeflenmektedir.


Kaynaklar:
http://www.umkeder.org/sayfa.aspx?id=23
Last, JM, 1988A dictionary of epidemiology. 4th ed. New York; Oxford; Toronto: Oxford University Press
Rothman, KJ, 2002Epidemiology: An introduction, Oxford, Oxford University Press
Tekeli Yeşil, S., 2006Public Health and Natural Disasters: Disaster Preparedness and Response in HealthSystemsJournal of PublicHealth 14: 317-324


Afet Lojistiği






SAFE-M Modülü Afet Lojistiği Eğitimi ile afet tıbbı lojistiğinin planlanması, ihtiyaç duyulan noktada hazır edilmesi; olası bir afette UMKE-DER gönüllülerine ve afetzedelere zamanında ve etkin bir sağlık hizmeti sunulmasını sağlanmasıyla ilgili temel prensiplerin benimsenmesi amaçlanmaktadır.


Lojistiğin temeli, tedarik edilen doğru ürün ve ekipmanın doğru zamanda, doğru miktarda, doğru yerde ve doğru kişilere ulaştırılmasına dayanmaktadır. Afet Tıbbı Lojistiği ise, afetzedelerin sağlığını korumak üzere sağlık personeli, tıbbi ilaç ve malzemenin uygun yerlerden, ihtiyaç duyulan son nokta olan sahaya ulaşıncaya kadar etkin bir şekilde akışının planlanması, uygulanması ve kontrolü sürecidir. Bu süreç afetin türüne göre kullanılacak tıbbi ilaç ve materyallerin tedariki gerektiği zaman kullanılmak üzere depolanması, gerektiğinde ilgili yerlere ulaştırılması faaliyetleri içermektedir. Ancak, Afet Tıbbı Lojistiğinin uygulama alanı, içinde bulunulan şartlar açısından afetin türüne göre değişim göstermektedir. Neyin, ne zaman, ne miktarda, nereden nereye ve ne sıklıkta gönderileceği çok hızlı bir şekilde değişim göstermektedir. Bunun için sahadaki sağlık personelinden düzenli bilgi akışı sağlanmalı bölgeye afetin türüne göre, gönderilecek sağlık personeli, ilaç ve tıbbi malzemenin sevkinin sağlanması gerekir. Tıbbi hizmetin eksiksiz olarak en kısa sürede afetzedelere ulaştırılması afete müdahalenin başarısı açısından büyük önem taşımaktadır. Genellikle afet nedeniyle ve ulaşım altyapısı zarar görmektedir. Olay bölgesine gönderilecek sağlık personeli, ilaç ve tıbbi malzemeye hava ve deniz yolu ulaşımında öncelik tanınmalıdır. Afet bölgesine ulaşmak için afetin türüne göre alternatif ulaşım araçları ve ulaşım rotaları belirlenmelidir.

İl sağlık afet planlarına uygun olarak il için gerekli miktarda ilaç, tıbbi cihaz ve acil müdahale üniteleri/sahra hastaneleri hazır bulundurulmalıdır.(sağlık hizmet birimlerinin afete dayanıklı inşa edilmesi ilk önlem ve tercihtir). Tıbbi malzemelerinin periyodik bakımlarının yapılması, sahra hastanelerinin düzenli aralıklarla kurulması ve tüm sağlık personeli tarafından kullanımı bilinmesi gerekmektedir. Afetin türüne göre ihtiyaçların tespiti ve bunun sonucuna göre ilaç ve tıbbi malzemenin kritik stok düzeyinin altına düşürülmemelidir. Bu amaçla tedarik yeri ve yolunu bilmek, tedarik etmek ve uygun muhafaza yerlerinde depolanmak gerekir.


Kaynaklar:
http://www.umkeder.org/sayfa.aspx?id=22

KBRN






Teknolojinin ilerlemesiyle kimyasal, nükleer, radyolojik ve biyolojik ürünler hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Her biri teknolojinin kötüye kullanılması ve kazalar gibi etmenlerden dolayı tek başına hayatı tehdit edici faktör olma niteliği taşır. KBRN;  kimyasal, biyolojik, radyasyon ve nükleer maddelerden kaynaklanan zararlı ve tehlikeli durumların hepsini ifade etmektedir.

KBRN olayları fizyolojik etkileri nedeni ile canlı kitleleri çok kısa süre içerisinde öldürme, ağır yaralama ve yaşam kalitelerini bozma niteliği taşır Etkilenen, kişilere acil müdahale edilmezse dakikalar içinde ölüm gerçekleşebilir. Örneğin sinir gazlarına bağlı, solunum kasları felci, bronkospazm ve artan bronşial sekresyonlar nedeni ile dakikalar içinde ölüm oluşabilmektedir. Acil medikal müdahale için öncelikle kazazedeyi kirli (kontamine) bölgeden hızla uzaklaştırıp arındırma (dekontaminasyon) işlemine tabi tutmak gerekir. Yaralılara ilk ve acil yardım hizmeti sunarken personelin hem kendini hem de sağlık sistemini koruyucu önlemleri alması ve doğru müdahale algoritmalarının takip edilmesi şarttır.

Öncelikle çalışanların / müdahil personelin korunması ilkesi, her KBRN kazasında müdahalenin başarısı için ana kuraldır. Kazadan olumsuz etkilenen sağlık çalışanı ve sağlık üniteleri sağlık sisteminin zayıf halkası haline gelir. Etkilenen personelin sisteme hasta/yaralı olarak girmesi diğer görev alan sağlık personelinin moral motivasyonunun bozulmasına ve artan iş yüküne yol açar. Sağlık ünitelerinin kirlenmesi ve devre dışı kalması ise kapasite azalmasına neden olur.

KBRN kazalarına müdahalede, kişisel korunma öğrenilmesi gereken ilk aşamadır. Koruyucu giysi giyilmesi ve yaralının arındırma işlemine tabi tutulması KBRN olaylarında temel prensiptir.

SAFE-M KBRN Eğitimi’nde benimsenen temel ilke tüm UMKE-DER üyelerinin, KBRN olayları hakkında temel bilgiye, KBRN Müdahale Teknikleri konusunda uygulama becerisine ve deneyimine sahip olmasıdır. 



Kaynaklar:

http://www.umkeder.org/sayfa.aspx?id=21

Travma







Multipl Travma (çoklu travma) iki yada daha fazla büyük organ sistemini ilgilendiren belirgin travmadır. Travmalar, 1-44 yaş arası sağlıklı genç erişkinlerdeki ölümlerin birinci sebebidir. Travmaya sebep olan en sık etkenler trafik kazaları, yüksekten düşmeler, ateşli veya delici-batıcı silah yaralanmalarıdır. Türkiye'de trafik kazaları ve buna bağlı ölümler en önemli sağlık sorunlarından biridir. Kazalarda ölümlerin yaklaşık %50'si saniyeler ve dakikalar içinde olmaktadır. Bu tip yaralılara genel anlamda erken müdahale mümkün değildir ve olay yerinde ölürler. Bu dönem ölümleri ancak kazalara karşı koruyucu önlemlerin alınması ile azaltılabilir.

Ölümlerin yaklaşık %30'u ise yaralanmadan sonraki dakikalar ve ilk birkaç saatte (Altın Saat) içinde olur. “Altın Saat”te yapılan erken ve etkili müdahale ile bu hasta grubu kurtarılabilir. Acil servislerde veya ambulansta çalışan sağlık personelinin en yararlı olabileceği hastalar bu grup hastalardır. Yaralananların %20'si de, sıklıkla günler ve haftalar içinde hastanede sepsis veya multi organ yetmezliğinden ölürler.

SAFE-M Travma Eğitimi sağlık afet çalışanlarının travmalı hastaya müdahale konusunda bilgi, tutum ve beceri kazanmasını amaçlamaktadır.



Kaynaklar:
http://www.umkeder.org/sayfa.aspx?id=19
Türk Travma ve Resüsitasyon Derneği

Yeniden Canlandırma






Tüm tıbbi müdahalelerin nihai hedefi insanı hayatta tutmaktır. Ölüm ve yaşam arasındaki insanlara yapılan en kritik müdahale ise resüsitasyondur. Resüsitasyonun doğru şekilde yapılması,  bilimsel yöntemlerin gereken zamanda, gereken sırada ve gereken biçimde uygulanması; uygulamada hiçbir eksiklik veya hatanın olmaması son derece önemlidir. Uzun zaman dilimlerinde çok sayıda çalışmanın incelenmesi sonucu oluşturulan resusitasyon kılavuzlarını (2010 AHA, 2010 ERC)bilmek, resüsitasyonu bu kılavuzlara göre yapmak her medikal kurtarma personelinin öncelikli görevi ve sorumluluğudur. SAFE-M Resüsitasyon Eğitimi sağlık afet çalışanlarının, ileri yaşam desteği uygulamaları hakkında bilgi, tutum ve beceri kazanmasını amaçlar.


Kaynaklar:
Türk Kardiyoloji Derneği
http://www.umkeder.org/sayfa.aspx?id=20

İlkyardım






İlkyardım; herhangi bir kaza veya hayatı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun kötüye gitmesini önleyebilmek amacı ile olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalar olarak tanımlanır.

Afetin ilk anlarında profesyonel ekiplerin müdahalesi çoğu zaman mümkün olmaz Yaşanan afet tecrübeleri afetzedelere ilk kurtarma müdahalesinin afeti yaşayan ve yaralanmadan hayatta kalan sivillerce verildiğini göstermektedir. Bu insanların müdahale ettiği yaralı sayısı oldukça fazladır. Toplumdaki afet bilincinin artırılmasının ve doğru ilkyardım ve kurtarma tekniklerinin öğretilmesinin, afete müdahale aşamasına sivil bir güç olarak katkı sağlayacağı çok açıktır.

Bireylerin sevdiklerini kurtarmaya çalışma refleksinin doğru bir şekilde hayata geçirilmesi ve ilkyardım uygulamalarının doğru bir şekilde yapılabilmesi amacıyla SAFE-M bünyesinde ilkyardım eğitim merkezleri oluşturularak ilkyardım eğitimleri verilmesi planlanmaktadır. 

Alıntı: http://www.umkeder.org/sayfa.aspx?id=18

YOTA



YAPISAL OLMAYAN TEHLİKELERİN AZALTILMASI

Yapısal olmayan elemanlar, bir binanın taşıyıcı sistemi haricindeki bütün kısımları ve binanın içindeki unsurlardır. Diğer bir deyişle, kolon, kiriş, taşıyıcı duvar, çatı ve temel haricindeki tüm elemanlardır. Aydınlatma elemanı, pencere, ofis makinası, mobilya, raflarda saklanan veya duvara asılı olan tüm eşyalar, yapısal olmayan temel elemanları oluşturur.

Yapısal olmayan bazı elemanlar sarsıntı sırasında ölümlere, yaralanmalara ya da maddi kayıplara yol açabilirler, zarar görebilir ya da insanlar için tehlike yaratabilirler. Bu zarar görme ya da tehlike olasılığına "yapısal olmayan risk" adı verilmektedir.

Yapısal olmayan hasarlar, önlenmesi mümkün olan çok sayıda yaralanma ve ölümlere sebep olmaktadırlar. Bu hasarlar aynı zamanda, kurtarma ve yardım operasyonlarına engel oluşturmaktadırlar, büyük maddi kayıplara yol açar ve depremin ardından hayata devam etmeyi zorlaştırırlar.

- Yapılan bir araştırmaya göre 1999 İzmit depremindeki yaralanmaların %50’si, ölümlerin %3’ü yapısal olmayan elemanlardan kaynaklanmıştır.(AHEP 2004)

- 1999 İzmit depreminden sonra, hayatta kalanların yaşadığı maddi kayıpların %30’unu mobilya, beyaz eşya, elektronik cihazların ve diğer değerli eşyaların oluşturduğu tahmin edilmektedir.

- Yapısal olmayan hasarlar, işyerlerinin ve okulların aylarca kapanmasına, öğrencilerin öğrenimlerini sürdürecek yerlerinin kalmamasına neden olabilir.

- 1994 yılında Amerika’daki Northridge depreminden sonra, yapısal bir hasarı olmayan ya da çok az olan 10 büyük hastane, yapısal olmayan elemanların yarattığı hasarlardan dolayı boşaltılmak ya da kapatılmak zorunda kalmıştır. Sonuç olarak, deprem sonrasındaki en kritik saatlerde tıbbi yardım kesintiye uğramıştır.

Yapısal Olmayan Tehlikelerin Azaltılması (YOTA) eğitiminin amacı; yapısal olmayan elemanlardan kaynaklanabilecek tehlikeler hakkında bilinci artırmak, bu elemanların sarsıntı sırasında kaymalarını ya da düşmelerini önlemek için alınabilecek basit ama etkili önlemleri öğretmek ve tüm bireylere, bu küçük fakat etkili adımları atarak olası tehlikeleri azaltmaları için cesaret kazandırmaktır.

Bu eğitimde önerilen yapısal olmayan tehlikeleri azaltma yöntemleri, 8 ay süren bir araştırma, deneme ve hesaplama sürecinin sonunda geliştirilmiştir. Bu süreç, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nde Amerikan Kızılhaçı ve Türkiye Kızılay Derneği'nin desteği ile birçok eğitimci ve araştırmacı ile birlikte gerçekleştirilmiştir.

Yapısal Olmayan Tehlikelerin Azaltılması Teknik Eğitim Programı, bu konuda uygulamalar yapmak üzere detaylı bilgi edinmek isteyen kişiler ve özellikle ustalar ve evde kendi işini kendi yapanlar için geliştirilmiştir.

DOLAPLAR VE DEKORATİF EŞYALAR


Çeşitli yöntemlerle, dolap kapaklarının deprem sırasında açılması olasılığı azaltılmalıdır.

Özellikle ağır nesneleri barındıran dolaplarda mekanik veya çocuk güvenlik kilitleri kullanmak çok önemlidir.
Çıt-çıt ve mıknatısların, yalnızca içinde hafif nesneler bulunan dolaplarda kullanılması gerekir.

Dolap raflarında da içlerinde bulunan alçak eşyaların kayma olasığını azaltmak için kaydırmaz plastik örtüler kullanılabilir.

Dolap raflarında da içlerinde bulunan alçak eşyaların kayma olasığını azaltmak için kaydırmaz plastik örtüler kullanılabilir.

Değerli ve kırılabilir eşyalar, tabanlarından deprem mumu ile bu eşyaların devrilme olasılıkları azaltılabilir.


ELEKTRONİK VE DİĞER ELEKTRİKLİ CİHAZLAR


70 ekran televizyonlar veya 35 kg.ye kadar olan elektronik ve diğer elektrikli cihazlar.

2 adet dokuma kayış, 1 adet dokuma kayış ve 2 adet plastik klipsti şerit.

84 ekran televizyonlar veya 60 kg.ye kadar olan elektronik ve diğer elektrikli cihazlar.

4adet dokuma kayış

Elektronik cihazların altına kaydırmaz malzeme konması, bir deprem sırasında cihazların kayma riskini azaltacaktır.

Büyük ekran televizyonlar veya diğer büyük elektronik cihazları sabitlemekte kullanılacak bağlantı elemanlarını ve sabitleme yöntemlerini görmek için Beyaz Eşyalar bölümüne bakınız.

37 ekran televizyonlar veya 20 kg.ye kadar olan elektronik ve diğer elektrikli cihazlar.

2 veya 3 adet plastik klipsli şerit.

2 adet plastik klipsli şerit kullanılacak olan küçük cihazlarda, sabitlemenin çapraz köselerden yapılması gerekir.

55 ekran televizyonlar veya 40 kg.ye kadar olan elektronik ve diğer elektrikli cihazlar.

4 adet plastik klipsli şerit.

BİRDEN FAZLA PARÇADAN OLUŞAN CİHAZLAR

En altta duran parçayı masaya sabitlerken, cihazı oluşturan parçaların toplam ağırlığına uygun miktarda klips kullanılmalıdır. Plastik klipslere geçen şeridin her iki ucunda klipslerden sonra 2 cm'lik fazlalık bırakmak, şeridin klipslerden kolayca çıkması riskini azaltacaktır. Ayrıca, bu parça gerginleştirme işlemini de kolaylaştıracaktır.

Cırt bant, olası bir deprem sırasında kayabilecek fakat devrilme olasılığı olmayan, alçak ve hafif elektronik cihazlarda kullanılabilir.

Cırt bant şeritlerini cihazın altına, karşılıklı kenarlara gelecek şekilde yapıştırınız.

Cırt bantla sabitlenmiş olan cihazı geçici olarak yerinden kaldırmanız gerekirse; arka köselerinden birini yavaş; ama kararlı bir şekilde kendinize doğru çekerek sabitlendiği yüzeyden ayırınız.

Cihazın güçlü bir şekilde ve iyice yapışması için cihazı ilk sabitlemeden sonra 24 saat yerinden oynatmayınız.

Cihazınızın yüzeyine cırt bant yapıştırmanız mümkün değilse, cihazın altına tamamını kaplayacak şekilde kaydırmaz plastik örtüler koyarak da kayma riskini azaltabilirsiniz.

Bu yöntemi televizyonlarda veya devrilebilecek büyük eşyalarda kullanmayınız.



MOBİLYALAR

Bazı mobilyalar, arka panelinden doğrudan duvara vidalanabilir. Bunun için:
-Mobilyanın arka panelinin kalın ve sağlam olması gerekir.
-Sabitleme; sabitleme elemanları arka panele eşit ve düzgün dağıtılarak yapılmalıdır.
-Sabitleme elemanlarının arası her yönde 1.25 metreden fazla olmamalıdır.

Yanları ve arkası açık raflar, sabitlenmeden önce desteklenmelidir. Bu destekleme, rafların yanlara doğru kolayca sallanmasını ve bundan dolayı yıkılmasını engelleyecektir.

Mobilyalar birbirine sabitlendiğinde, sabitlenen her bir parçanın boyutlarından daha geniş veya derin olan yeni bir obje yaratılmış olur. Bu da mobilyaların taban alanını büyütüp, daha dengeli olmalarını sağlayarak, bir deprem sırasında devrilme riskini azaltır.

M8 civata ve büyük pul veya modül bağlantı elemanı kullanınız.

Metal plaka ve 4 adet 5 mm veya daha büyük çaplı vida veya 2 adet M8 veya daha büyük çaplı civata ve büyük pul kullanınız.

Mobilyalar birbirlerine sabitlendikten sonra yüksekliğinin, yeni objenin geni ve derinliğinden fazla olup olmadığını kontrol etmek gerekir. Buna rağmen mobilyanın devrilme olasılığı varsa; mobilya duvara, zemine veya tavana da sabitlenmelidir.

Mobilya orta alanda duruyorsa veya tavanla arasındaki mesafe kısa ise aşağıda gösterilen yöntemler, mobilyanın sarsılma ve devrilme riskini azaltır.

Kütüphane, depo gibi mekânlardaki sıralı duran raflı dolaplar, bütün bir metal L profil ile üst kısımlarından tutturularak birbirlerine sabitlenebilir. Bu işlemden sonra L profil duvarlara sabitlenmelidir.

Büyük ve bağımsız duran raflı dolaplar için uygun olan çelik destekler, uygun dübel büyüklükleri ve bağlantı detayları ile ilgili olarak bir mühendise danışınız.

Raflı dolabı, tabanından da L profil veya dübeller ile zemine tutturunuz.


ASILI DURAN EŞYALAR

Kanca Vidalar ve Deprem Mumu

Eğer küçük tablolarınız halihazırda duvara çiviyle asılmışsa, çiviyi duvardan çıkarmadan da bir parça ip yardımıyla önlem alabilirsiniz.

Tablo ve aynaların alt köşelerini, duvara çarparak kırılmalarını önlemek için, deprem mumu ile sabitleyiniz.

Saksılar gibi tavandan asılı nesneleri sabitleyeceğiniz yeri dikkatle seçiniz. Pencere, duvar ya da diğer nesnelerin yakınında bir yer seçmekten kaçınınız.

Saksının deprem sırasında kancadan fırlamasını engellemek için, kancanın ağzını sıkarak kapatınız.

BEYAZ EŞYALAR
ARKADAKİ DUVARA SABİTLEMEK

Tekerlekli veya 130 kg.ye kadar olan eşyalar.
65 kg.ye kadar olan alçak ve tekerleksiz eşyalar.

DUVAR GİRİNTİSİNE SABİTLEMEK
120 kg.ye kadar olan tekerleksiz eşyalar.

KÖŞEYE SABİTLEMEK
130 kg.ye kadar olan tekerlekli eşyalar.

Dokuma kayısın eşyanın arkasındaki duvara, eşyanın kenarından en az 20 cm. İçeriye gelecek şekilde sabitlenmesi önemlidir. Böylece, eşyanın deprem sırasında çok fazla sarsılarak cırt bandı açma olasılığı azalır.

Plastik klipsti şeritler, yalnız tezgâh yüksekliğinde veya daha alçak olan beyaz eşyalar ile ağırlığı 40 kg'den az olan eşyalarda kullanılmalıdır. (örn. Mini buzdolapları vb.)

Plastik klipslere gecen şeridin her iki ucunda klipslerden sonra 2 cm'lik fazlalık bırakmak, şeridin klipslerden kolayca çıkması riskini azaltacaktır. Ayrıca, bu parça gerginleştirme işlemini de kolaylaştıracaktır.

Isınan veya gaz bağlantısı olan tezgah üstü cihazları sabitlemek, olası yanıkları, gaz sızıntılarını ve yangınları önlemeye yardımcı olabilir.

L profili, tezgâh üstündeki cihazın duvara ya da herhangi bir yüzeye dayanmayan bütün kenarları boyunca sabitleyiniz.

Profil, cihazın kenarını kavrayacak ve yerinde tutabilecek yükseklikte olmalıdır. Profilin cihazın yüzeyine sabitlenmesine gerek yoktur.

L profil iyice temizlenmiş tezgaha, aşağıda anlatılan yöntemlerden herhangi biri kullanılarak sabitlenebilir:
-L Profili tezgâhınıza, malzemesine uygun olan vida ve gerekiyorsa dübeller kullanarak vidalayınız.
-L Profili büyük yapı marketlerde bulunan çift taraflı yapışkanlı bantlar ile yapıştırınız.
Yeterince güçlü olduğundan, üzerinde "ayna yapıştırma bandı" yazılı olanları tercih ediniz.
-L Profili büyük yapı marketlerde bulunan kendinden yapışkanlı cırt bantlar kullanarak sabitleyiniz.

Cırt bandın bir yüzünü tezgaha diğer yüzünü de L profile yapıştırınız.

RAFLARDA DURAN EŞYALAR
Raflarda saklanan bazı maddelerin güvenliği diğerlerinden daha önemlidir. Yerine konulamaz, zararlı olabilecek, tekrar düzenlenmesi zor ya da deprem sonrası acilen ihtiyaç duyulabilecek bazı maddeler aşağıda listelenmiştir:

-Müzelerdeki koleksiyonlar
-Tehlikeli kimyasal maddeler
-Dosyalar
-Kitap koleksiyonları
-İlkyardım malzemeleri
-Tıbbi malzeme
-Her rafın ortasına, takılıp çıkarılabilen ahşap ya da metal çıta yerleştirilebilir.
-Her rafın önüne, belli bir yükseklikte metal, plexiglas ya da ahşaptan engeller vidalanabilir.
Rafların önüne, elastik bant ya da tel de eklenebilir.
-Küçük nesneler ve şişeler, birbirlerine çarpmayacak ve devrilmeyecek şekilde kutuların içine yerleştirilebilir.
-Ağır veya tehlikeli nesnelerin alt raflara yerleştirilmesi gerekir.

Sabitlenmemiş ağır nesnelerin, evdeki en kısa boylu kişinin boyundan aşağıda kalacak şekilde yerleştirilmesine dikkat edin.

CAMLAR VE ÇIKIŞ YOLLARI
Alışveriş merkezleri, havaalanları, hastaneler, tiyatrolar, okullar ve ibadet mekanları gibi kalabalık ortak kullanım alanlarındaki, cam ve camlı malzemelerin bulunduğu ortamlarda, insanların zarar görmemesi için önlem alınması çok önemlidir. Alınabilecek bazı önlemler şunlardır:

-Mobilyaların yerlerinin değiştirilmesi ve uzun kalın perdelerin kullanılması
-Laminasyonlu cam kullanılması
-Temperli cam kullanılması
-Güvenlik filmlerinin uygulanması

Mobilyaların üretiminde kullanılan cam türleri arasında çeşitli farklar vardır. Bunlar içinde temperli veya laminasyonlu cam kullanılmış olan mobilyalar daha güvenlidir. Camlı mobilya alırken, hangi tür cam kullanıldığına dikkat ederek mobilyanızı seçiniz.

Deprem sonrasında insanların bulundukları binaları sakin bir şekilde fakat hızla terk etmesi gerekebilir. Tahliyeyi kolaylaştırmak için yapılabilecek bazı düzenlemeler şunlardır:

-Çıkışı engelleyebilecek her türlü objenin, çıkış yolu üzerinden uzak tutulması
-Dışa doğru açılan kapıların kullanılması
-Geniş çıkış yollarının oluşturulması
-Kapıların kolayca açılmasının sağlanması
-Daire girişlerinde çift kapı kullanılmaması
-Yangın çıkışlarında panik kolunun kullanılması ve bu çıkışların kilitli tutulmaması
-Döner kapıların yakınında ek servis kapılarının kullanılması
-Ağır çıkış kapılarının ve parmaklıklı pencerelerin yakınında, gerektiğinde kullanmak üzere levye gibi aletlerin bulundurulması
-Otomatik kapılara el kumandalı veya akü bağlantılı destek sistemlerinin takılması

TÜPLER VE AYDINLATMA ELEMANLARI

Tüplerin ve yangın söndürücülerinin deprem sırasında devrilmeleri veya gaz kaçağına sebep olmaları riskini azaltabilmek amacıyla sabitlemenin birçok yolu vardır.

Yüksek tüplerin hem üstlerinden hem de altlarından sabitlenmesi tavsiye edilir. Üst zincir yerden tüp yüksekliğinin 2/3'ü kadar yukarıdan bağlanmalıdır.

Deprem sırasında farklı tipteki aydınlatma elemanlarının düşme riskini azaltabilmek amacıyla birçok sabitleme yöntemi kullanılabilir.

Yangın söndürücüler, metal destekler kullanılarak duvara sabitlenmelidir.

-Aydınlatma elemanlarının yapısal elemanlara sabitlenmesi
-Florasan ampullerinin armatürlerine sabitlenmesi
-Tavandan asılı aydınlatmaların emniyet kabloları ile sabitlenmesi
-Ağır avizelerin tavana kilitli halkalarla sabitlenmesi
-Kablo ve balastların ayrıca sabitlenmesi
-Yerden aydınlatmaların duvarlara sabitlenmesi
-Camlı masaüstü aydınlatma elemanlarının üzerinde bulundukları yüzeye sabitlenmesi

RİSKLERİN BELİRLENMESİ

Bir deprem bölgesinde yaşayarak, deprem riskini de kabul etmiş oluyoruz. Hayatımızda her zaman, olası kayıplarımızı azaltmak için önlem aldığımız daha başka birçok riskle karşı karşıyayız. YOTA da bir deprem sırasında yapısal olmayan elemanlardan kaynaklanabilecek olan tehlikeleri azaltmak için mantıklı ve önemli bir önlemdir. Nasıl bir önlemin gerekli olduğuna karar verebilmek için evinizde, işyerinizde, okulda ve sık gittiğiniz kamu alanlarında hangi risklerin bulunduğunu belirlemeniz gerekir. Risk, durumdan duruma göre değişir. Riskleri belirlerken, her durumu kendi koşulları içinde değerlendirmek gerekir.


DEPREM KONTEYNERİ

Deprem konteynerleri; istenmeyen deprem, sel gibi tabi afetlerde gerekli insani malzemeyi depolamak amacıyla özel olarak üretilmektedir. Yaşam konteynerleri ayrıca tabi afet bölgelerinde kısa sürede kurulum imkanı olan seri, ekonomik ve uzun ömürlü yapı modelidir.




Afetlerde İletişim ve Haberleşme





Olası bir afet sonrasında haberleşmenin sekteye uğraması bölgenin durumu ve ihtiyaçlarına yönelik gerekli bilgilerin ilgili merkeze iletilmesini engeller. Bunun yanı sıra saha ekipleri ile kontrol merkezleri arasında iletişimin olmaması hizmetin sunumunu da olumsuz etkileyecektir. 

Afet ve acil durumlara  müdahalede çalışanların, her durum ve koşulda sağlıklı haberleşme yapması sağlanmalıdır. Bu durumlarda telefon ve entegre çalışan sistemler (sabit, GSM, internet vb) hasar veya aşırı yüklenme nedeni ile kullanılamaz hale gelebilir. Bu sebeple; alternatif iletişim sistemleri hazır edilip kullanılır durumda tutulmalıdır.

SAFE-M Modülü’nde yer alan İletişim Haberleşme Modülü, afet ve acil durumlarda iletişim ve haberleşmenin sağlanması için alternatif haberleşme araçlarının kullanılması ile ilgili temel ve uygulamalı bilgilerin kazandırılmasını amaçlamaktadır.


Alıntı: http://www.umkeder.org/sayfa.aspx?id=27