20 Aralık 2021 Pazartesi

Afet Farkındalık Eğitimi


 




Eğitimin Amacı: Başta deprem olmak üzere ülkemizde sıkça görülen afetlere yönelik olarak, afetlerin öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak doğru davranışları bireylere kazandırmak.

Eğitimde Yer Alan Konular:

  • Temel Bilgi ve Kavramlar
  • Afet Öncesi Yapılması Gereken Hazırlıklar
  • Afet Sırasında Doğru Davranış Şekilleri
  • Afet Sonrası İlk Anlar
  • Yangın
  • Tahliye

Afet Farkındalık Eğitimini izlemek için aşağıdaki linki tıklayınız.

2 Eylül 2018 Pazar

Triaj Hakkında



Triaj Nedir ? Nasıl Uygulanır ?

Tıbbi Triaj farklı şekillerde tanımlanabilir . Bu tanımlar ;
Hastaların yaşamlarını tehdit eden yaralanma derecelerine ve tıbbi tedaviden görmeleri beklenen yarar düzeyine göre sıralanmasıdır.
Hastaların hangi zaman ve sırada acil yardım alması gerektiğini , transport hızını ve seçilecek hastaneyi belirleyen akıcı ve sürekli değişim gösteren kısa klinik değerlendirmedir.
Acil tıbbi bakıma gereksinimi olan yaralı sayısı eldeki sınırlı tıbbi imkanı aştığında , en fazla sayıda yaralıya acil bakım verebilmek için , acil sağlık ekibi tarafından kullanılan , öncelikli müdahale yapılacak kişi yada kişileri belirlemek hedefli tıbbi seçme sistemidir.
Çok sayıda hastanın bulunduğu durumlarda , bunlardan öncelikli tedavi ve nakil edilmesi gerekenlerin tespiti amacıyla olay yerinde ve bunların ulaştırıldığı sağlık kuruluşunda yapılan hızlı seçme ve kodlama işlemidir .
Acil sağlık sisteminde Triaj önemli bir yer tutar. Özellikle afet ve olağan dışı durumlarda yapılacak Triaj , eldeki kısıtlı olanaklarla en fazla sayıda yaralının kurtarılmasını sağlar.
Sayı ve talep ne kadar fazla olursa olsun eldeki imkanlar cevap verebilecek kapasitede ve yeterlilik de ise triaja gerek duyulmaz. Ancak özellikle hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde çoklu yaralanmalı bir olaya müdahalede , acil sağlık ekiplerinin olay yerine ulaşım süreleri farklı olacağı için , kaçınılmaz olarak Triaj gereksinimi ortaya çıkar.

Triajda Amaç

Triajda amaç , en kısa zamanda , eldeki kısıtlı olanaklarla , en fazla sayıda yaşamı kurtarmaktır. Bu doğrultuda gerçek ihtiyaçları belirleyerek eldeki kısıtlı imkanların kullanılması önemlidir. Bu doğrultuda yapılan Triaj;
  • Hastaların yaşamını korumalı
  • İlerde olabilecek yaşam kayıplarını ya da ileri derece yaralanmaları önlenmeli
  • Kitlesel kazalarda ihtiyaçları belirleyerek eldeki kısıtlı kaynakların verimli kullanılmasını sağlamalı
  • Hastalara yapılacak tıbbi müdahalenin , erken dönemde ve etkili yapılması sağlanmalı
  • Uygun hastanın uygun hastaneye nakli sağlanmalı
  • Gereksiz personel araç ve malzeme kullanılmasi engellenmeli

Triajda Temel Kurallar

Bu işlem bilgi ve deneyim gerektirir. Belli kurallar çerçevesinde yapılmalı ve bu kurallar önceden belirlenmiş olmalıdır. Triajın temel kuralları aşağıda belirtilmiştir
  • Triajı olaydan etkilenen herkese uygulamak gerekir
  • Triajın hasta sayısı ile ilgisi sınırlıdır. sistemin anlık cevap vermesi ile ilgilidir.
  • Hastanın triaja konu olan olay yeri tıbbi önceliği ile hastane tıbbi önceliği farklı olabilir.
  • Triaj işleminde görevler kesin tanımlanmış olur. Genellikle Triajdan tek bir kişi sorumludur. Ancak geniş kapsamlı olaylarda , geniş alana yayılmış veya bölünmüş alanlardan oluşan olay yerlerinde , birden fazla triaj alanı ve sorumlusunun olması zaman kazanımı ve görev yükü dağılımı açısından önemlidir.
  • Triajın sorumlusu hastaların acil bakımı ile ilgilenmez
  • Triajı koordine eden sorunlu , acil sağlık sisteminin olay yerindeki görüş ve kulagıdır. Genellikle olay yeri yöneticisi aynı zamanda triaj sorumlusudur .
  • Triaj süresi her bir yaralı için 1 dakikadan kısa olmalıdır. Triaj sorumlusu triaj sırasında , triaj kartının sadece triaj kodu kısmını işaretler. Kartı doldurmaları vakit kaybetmez , triaj kartının diğer kısımları tedavi veya nakil işlemi başlandıktan sonra , o hizmeti veren sağlık personeli tarafından doldurulur.
  • Triaja başlama noktası , güvenlik açısından bir risk yok ise , triajın sorumlusunun olay yerine girdiği yerdir. Sorumlu kural olarak sınıflandırmaya kendisine en yakın olan hastadan başlar. Bu durum zamanın etkin kullanılması açısından önemlidir.
  • Triajı olay yerinde bütün hasta ve yaralılara uygulandıktan sonra , olay yerinde personel sıkıntısı yok ise ve acil bakım konusunda destek sağlanmış ise başa dönülerek yenilenmelidir.
  • Yenilenen triajda en önemli kural , verilmiş olan kodun, daha iyi bir kod ile değiştirilemez olmasıdır. Yeniden değerlendirme sonrasında önceden belirlenmiş kod ancak daha acil bir kod ile değiştirilebilir.
  •  Değerlendirme , solunum , dolaşım , bilinç sırasını takip eder, ve bu değerlendirme sırasına göre acil ve öncelikli hastalıklar belirlenir.
  • Triajı ulaşılan her basamakta yeniden yapmak gerekir

Triaj Sorumlusunun Görevleri

Olay yerine gelen sağlık ekibi , öncelikle olay yerini değerlendirir , gerekli tespitleri yapar . Ekip içerisinden acil yardım konusunda en yüksek eğitime ve deneyime sahip personel Triajdan sorumlu kişidir. Olay yerine daha deneyimli ve eğitimli bir sağlık personeli geldiğinde sorumlu değişebilir.
Triajda sorumlunun görevleri olayın şekline göre değişiklik gösterebilir. Triajda sorumlunun öncelikli olarak görevleri aşağıda verilmiştir.
  • Olay yerine güvenli uzaklıkta triaj alanı oluşturmak
  • Ayırma uygulamasını organize etmek ve triaj uygulamasına derhal başlamak
  • Hastaları değerlendirmek ve öncelikli olanları belirlemek .
  • Triajı hızlı ve soğukkanlı gerçekleştirmek
  • İhtiyaç halinde personel ve araç gereç desteği istemek
  • Hastalar için acil sağlık sisteminin belirlediği triaj kartlarını kullanmak
  • Triajı yapılan ve tespit edilen tüm hastalar ile yapılan tüm işlemlerin kaydını tutmak ve ilgili yerlere teslim etmek
  • 112 kkm , kurumlar ve ekipler arası haberleşmeyi sağlamak .
  • Hastanelerin kapasitelerini ve hastaların durumlarını göz önünde tutarak sevk işlemlerini gerçekleştirmek
  • Triaja tüm hastaların sevki gerçekleşene kadar devam etmek
  • KBRN tehlikelerine maruz kalan hastaların acil yardım ve transportunu ayrıca yapmak
  • Olay yerine kendisinden daha yetkili bir acil yardım personeli ulastiginda kendisine olay ve olay yeri hakkında bilgi vermek ve triaj sorumluluğu altında tuttuğu kayıtları yeni triaj sorumlusuna devretmek
  • Triajda görevini olay sonlanıncaya kadar veya başka bir sorumluya devredinceye kadar sürdürmektir.

Triaj Çeşitleri

Başvuru Triajı;

Acil sağlık hizmetlerine yapılan başvuruların 112 Kkm tarafından aciliyet durumlarına göre değerlendirilmesi ve gerekli durumlarda acil sağlık ekiplerinin ve araçlarını görevlendirilmesi amaçlı yapılan Triaj uygulamasıdır.

Olay yeri ( Saha/Alan ) Triajı ;

Herhangi bir olayda birden fazla kişinin yaralanması ve tek acil sağlık ekibinin kontrol edemediği durumlar da , iki veya daha fazla sağlık ekibinin olay yerine gelmesine kadar geçen sürede yapılan Triaj uygulamasıdır.

Nakil Triajı;

Öncelikli olarak hangi hastanın naklinin yapılacağına tıbbi öncelikler ve hastane olanakları doğrultusunda karar verilmesi amaçlı uygulanan triaj işlemidir.

Triaj Kodlama Sistemi / Triaj Renk Kodları

Dunyada uygulanan kodlamalar değişiklik gösterse de değerlendirmenin mantığı aynıdır.
Ülkemizde uluslararası acil tıp birliğinin kabul ettiği triaj renk skalası/kodlaması kullanılmaktadır. Triaj renk kodlamasında 4 renk kullanılmaktadır. Buna göre;

Kırmızı kod ( İmmediate (unstabil)/ acil) ;

Ciddi hastalığı yada yaralanması olan hastalardan oluşan acil grupdur. Bu grupdan hastaların öncelikli müdahale ve nakil gereksinimi vardır.

Sarı kod ( delayed / geciktirilebilir acil ) ;

Henüz yaşamı dehdit eden hastalığı ya da yaralanması bulunmayan ancak zamanında tedavi edilmez yada müdahalede bulunulmaz ise potansiyel yaşam tehdidi olanlardır. Bu grupdaki hastaların sağlık sorunları kırmızı grupda olan hastalara göre biraz daha bekletilebilir.

Yeşil kod ( minör / hafif yaralı / acil değil) ;

Tıbbi bakıma gereksinimi olan ancak acil müdahale gerektirmeyen hafif yaralı bilinci açık hastalardır

Siyah kod ( decaased / ölü ) ;

Ölü yada hayatta kalma şansı çok düşük olan kişilerdir . Afet durumlarında kişi tıbben ölmemiş bile olsa bu kategoriye alınabilir. Bu kategoriye girenlere sağlık hizmeti verilmez yada son sırada bakıma alınır. Mevcut kaynaklar kurtarılabilir hastalar için kullanılmalıdır .

Triaj Kartı

Olay yerinde hangi hastanın önce hangi imkan ve hangi uygulama ile ne şekilde naklinin yapılacağının kararı , triaj sorumlusu tarafından verilir. Bu bilginin ulaşılan her basamakta ihtiyaç duyan sağlık personeline aktarılması gerekir. Bunun için triajı yapılmış hastanın , değişik basamaklarda önceliğinin kolayca fark edilebilmesi için işaretlenmesi gerekir. Bu amaçla hastanın durumunu gösterecek olan triaj kartları ile hasta isaretmelerinin yapılması uygun olur . Ülkemizde kullanılan triaj kartı aşağıdaki gibidir
Triaj kartları sudan etkilenmeyen kolay yırtılmayan ve dikkat çekici özellikle olmalıdır. Kan , serum gibi etkenlerden bozulmaması , taşıma esnasında meydana gelebilecek takılma çekme gibi travmalar dan zarar görmemelidir.
Bu kartlar ; acil sağlık ekipleri , arama kurtarma ekipleri ve triaj konusunda eğitim almış siviller tarafından kullanılabilir.

Triaj Kartının Ön Yüzü

  • Kürt no : 1 den başlayarak devam eden numaralarda olusur
  • İl kodu: Kullanıldığı ilin plaka numarasını gosterir
  • Yaralanmalar : Tespit edilen yaralanmaların , insan figürünün üzerine isaretlendigi bölümdür.
  • Triaj Kodu: yapılan değerlendirmeler sonucunda verilen triaj kodunun isaretlendigi bölümdür
  • Nakil Yolu: Hasta naklinin hangi yolla gerçekleştirilmesi gerektiğinin isaretlendigi bölümdür.
  • Nakil pozisyonu : Hastaya nakil sırasında verilmesi istenen vücut pozisyonunun isaretlendigi bölümdür.
  • İkinci Nakil: hastanın sevk edildiği birimden başka bir üst birime sev edilmesi durumunda doldurulan bölümdür.bu durumda bu parça ana karttan koparılır ve nakil ekibi tarafından daha sonra ilgili birime teslim edilmek üzere muhafaza edilir.
  • Birinci nakil : Hastayı olay yerinden alan ekibin dolduracağı bölümdür . Nakli sağlayan ekip hastayı teslim ederken bu bölümü triaj kartından kopararak daha sonra ilgili birime teslim etmek üzere saklar.

Triaj Kartının Arka Yüzü

  • Yapılan uygulamalar ve saatler : kana kontrolü , entübasyon , kardiyopulmoner resüsitasyon , oksijen uygulaması , toraks drenajı veya dekontaminasyon gibi uygulamaların , uygulamanın yapıldığı saatle birlikte kayıt edildiği bölümdür.
  • Serumlar ve Saatleri : hasta için kullanılan ilan serumlar ve kullanım saatlerinin kayıt edildiği bölümdür.
  • İlaçlar ve saatleri ; hasta için kullanılan ilaçların ve kullanım saatlerinin kayıt edildiği bölümdür .
  • Not: müdahalede bulunan sağlık personeli tarafından hasta ile ilgili özellikle iletilmesi gerektiğini düşündüğü notları yazdığı bölümdür.
  • Hekim kimliği : Kartı dolduran sağlık personelinin kimliğinin yazıldığı bölümdür.
  • İkinci Nakil : hasta bilgileri ve sevk edildiği hastane bilgilerinin yazıldığı bölümdür
  • Birinci Nakil : Hasta bilgileri ve hastanın sevk edildiği hastanenin bilgilerinin yazıldığı bölümdür.

Triaj Yöntemleri

Bir olaydan çok sayıda kişi etkilenerek acil bakım durumu ortaya çıkmış ise , alanda yapılacak en uygun triaj yontemlerinden birisi Start Triaj Yöntemidir. Start Triaj yontemi erişkinlere uygulanırken , aynı yöntemin bebek ve çocuklara uyarlanmış şekli ise Jump Start Triajı Yöntemidir.

Start Triaj Yontemi

Start triajı , hızlı triaj uygulama gerekliliğinin olduğu olaylarda sağlık personelinin kolayca uygulayabileceği triaj yöntemidir. Olay yerinde gerekli güvenlik önlemleri alındıktan ve triaj alanı oluşturulduktan sonra Start Triaj yöntemi triaj ekibi tarafından yapılmaya başlanır .
Start Triaj yönteminde hastanın değerlendirilmesi ve triaj kodunun verilmesi için kullanılan süre 1 dakikayı aşmamalıdır. .Start yönteminde triaj sorumlusu , triaj işlemini kesin ve duyulabilir bir ses tonu ile kendini tanıtarak “Olay yerindeki hastaların kendine doğru gelmesini isteme ile başlatır” . Yürüyebilen ve triaj sorumlusuna doğru gelebilen hastalar ” Yeşil Triaj Kod ” olarak değerlendirilir. Bu hastaların triaj alanında oluşturulan triaj alanına girmesi istenir . Triaj alanı genis ve dağınık ise çağırma işlemi megafon ile de yapılabilir. Işığın yetersiz olduğu gece vakalarda seslenmen in yanında , el fenerleri ile aydınlatmada yapılması gerekmektedir.
Start yönteminde ikinci basamak ; hastanın ( bulunduğu pozisyonda ) sırasıyla solunumunun , dolaşımının ve bilincinin değerlendirilmesidir. Solunum varlığı 10 saniye içerisinde bak dinle hisset ile değerlendirilmelidir.

Sırasıyla Solunum, Dolaşım ve Bilinç Kontrolü

İlk değerlendirmede hastanın bulunduğu pozisyonda spontan solunumun varlığı değerlendirilmelidir.
Solunum var ise dakikadaki solunum hızı hesaplanır . Dakikadaki solunum hızı 10 ün altında veya 30 un üstünde ise kırmızı kod verilir. Renk kodu işaretlenerek başka hastaya geçilir.
Hastanin spontan solunumu yok ise derhal baş çene pozisyonu ile havayolu açılır ve solunum 10 saniye içerisinde bak dinle hisset ile değerlendirilir. Solunum hala yok ise siyah kod , solunum döndü ise kırmızı kod verilir ve başka hastaya geçilir. Siyah kod verilen hastalar alanda olduğu gibi bırakılır.
Hastanın solunum sayısı yetişkinde 10 ile 30 arasında ise dolaşım değerlendirmesine geçilir . Dolaşım yeterliliğinin değerlendirilmesinde iki değerlendirme kriteri den birisi tercih edilir. Bu değerlendirme kriterlerinden birisi ” kapiller geri dolum testi ” diğeri ” dakikadaki arteryel nabız hızı” dir. Bilimsel geçerliliği nedeniyle dolaşım yeterliliğinin değerlendirilmesinde ‘ kapiller geri dolum zamanına ” bakılır. Kapiller geri dolum zamanı hastanın tırnak yatağına basılıp bırakılarak kontrol edilir. Tırnak yatağına basılıp bırakıldığında tırnağın renginin 2 saniyede beyazdan pembe ye dönmesi gerekmektedir.
Dolaşım yeterliliğinin değerlendirilen hastanın ” kapiller geri dolum zamanı ” 2 saniyenin üzerinde ise veya dakikadaki nabız sayısı 120 nin üzerinde ise kırmızı  kod verilir ve başka yaralıya geçilir.
Hastanın kapiller geri dolum zamanı 2 saniyenin altında ise ; bir sonraki aşamada bilinç değerlendirmesine geçilir. Bilinç değerlendirmesi hastada elimi tut, gözlerini kapat gibi basit komutlara cevap durumu ile yapılır. Basit komutlara yanıt veremiyor veya komutları uygulayamiyor ise “Kırmızı Kod” verilerek başka yaralıya geçilir.
Hasta basit komutlara uyuyor ve cevap verebiliyor ise ” sarı kod” verilerek başka yaralıya geçilir .
Bilindiği gibi temel yaşam desteği uygulamaları bilinç değerlendirmesi ile başlar . Triajda ise bilinç değerlendirmesi solunum ve dolaşım değerlendirmesi işleminden sonra uygulanır. Bunun nedeni sorulara mantıklı yanıtlar verebilen bir yaralının bile ayırma işlemi sırasında kırmızı kodlama öleceği olasılığının o şartlar altında kolayca gözden kaçabilecegi gerçeğidir .

Jump Start Triaj Yöntemi

Erişkin hastalar için kullanılan Start Triajı uygulaması, pediatrik hastalar için pediatrik yaş gruplarına göre yeniden düzenlenerek ” Jump Start Triajı Yöntemi” oluşturulmuştur. Her iki uygulamasında benzer algoritmayı dayanması , sırası ile Solunum – dolaşım – bilinç değerlendirmelerinden haraket etmesi uygulayıcılar için kullanım kolaylığı sağlamaktadır.
Jump Start Triaj yönteminin, Start Triaj yönteminde göre uygulamadaki farkı , 10 saniye içinde bak dinle hisset uygulamasından sonra solunumun olmadığı anlaşılan cocukda siyah triaj kodu verilmeden önce dolaşımın değerlendirilmesidir.
Başka bir ifade ile hava yolu açmak üzere pozisyon verilerek 10 saniye bak dinle hisset yöntemi ile solunumun olmadığı anlaşılan erişkin siyah triaj kodu alırken , cocukda dolaşım değerlendirildikten sonra karar verilir.

25 Temmuz 2018 Çarşamba

Yeni Deprem Tehlike Haritası Yayımlandı


En son 1996 yılında yürürlüğe giren Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası, AFAD Deprem Dairesi Başkanlığı tarafından yenilenmiş, 18 Mart 2018 tarih ve 30364 sayılı (mükerrer) Resmi Gazete’ de yayımlanmıştır. Yeni harita 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.Yeni harita en güncel deprem kaynak parametreleri, deprem katalogları ve yeni nesil matematiksel modeller dikkate alınarak çok daha fazla ve ayrıntılı veriyle hazırlanmıştır. Yeni haritada, bir önceki haritadan farklı olarak deprem bölgeleri yerine en büyük yer ivmesi değerleri gösterilmiş ve “deprem bölgesi” kavramı ortadan kaldırılmıştır.
 Deprem tehlike haritası RİSK haritası değildir. RİSK haritası olması için bu tehlike haritası üzerinde yapıların, nüfusun deprem anında etkilenme durumunu bilmek, ekonomik kayıpları saptamak ve depremin çevreye vereceği zararları hesaplayıp bu zarar ve kayıp sonuçlarını gösteren harita oluşturmak gerekir.
 Yeni harita, AFAD Ulusal Deprem Araştırma Programı (UDAP) tarafından desteklenen ²Türkiye Sismik Tehlike Haritasının Güncellenmesi² başlıklı proje ile kamu ve üniversite işbirliği kapsamında hazırlanmıştır.

30 Ekim 2016 Pazar

DEPREMDEN KORUNMA YOLLARI



DEPREMDEN KORUNMA YOLLARI




PLANLAMA:
Yaşadığınız-bulunduğunuz mekanı inceleyin. Korunma için bulunacağınız yeri ve muhtemel kaçış yolunu belirleyin.

Eğer bulunduğunuz noktadan kendinizi 10-15 saniye içinde bina dışına çıkartacak ve güvenli bir açık alana ulaştıracak pozisyonunuz varsa bu yolu saptayın. (Bu yöntem sadece giriş altı, giriş ve birinci katta olanlar için geçerlidir.)

Deprem sırasında ilk 10-15 saniye binayı terk edebilmek açısından çok önemlidir. Binalarda yıkıma yol açan unsur, hissettiğiniz ilk sarsıntı değil, binanın rezonansa girmesidir. Bu da size 10-15 saniyelik süre kazandırmaktadır. Bu süre içinde kaçma eylemini gerçekleştirebilecek bir yöntem bulduğunuz taktirde tatbik ederek zamanı saptayın. Böylelikle hem kesin kaçış sürenizi öğrenebilir, hem de bu süreyi daha da kısaltacak yöntemler geliştirebilirsiniz.

UNUTMAYIN: 

Kişisel kaçış zamanı ile birilerine yardım ederek (eşiniz, çocuğunuz, iş arkadaşınız ya da bedensel özürlü) kaybedeceğiniz zaman çok farklıdır. Farklı senaryolar geliştirmenizde ve süre tutarak denemenizde yarar vardır.

Binayı terk ederken mutlaka başınızı yüksekten veya tavandan düşen nesnelerden korumalısınız. Bu aşamada yastık bir işe yaramayacak, aksine çevrenizi görmenize ve sesleri duymanıza engel olacaktır. Bir kask veya baret, bulamazsanız bir sandalye veya bir tahta parçası, büyük ve kalın bir kitap işinize yarayabilir.

Eğer binayı 10-15 saniye içinde terk edemiyorsanız, kesinlikle merdivenlerden, merdiven boşluklarından uzak durunuz. Asansör bir tuzaktır, kullanmayınız. Yıkılan binalarda en yüksek oranda ölüm bu noktalarda meydana gelmektedir. Birinci kattan daha yüksekteyseniz atlamayı denemeyiniz. Bunun yerine yüksek binalarda yapılması zorunlu olan harici yangın merdivenlerini kullanınız. Demir konstrüksiyondan inşa edilen bu merdivenler, binadan bağımsız olduğu için yıkım darbesinden daha zor etkilenecek ve bağlı olduğu yerden kopması halinde çeperlerindeki kuşaklar nedeniyle düşme anında bir koruma alanı oluşturacaktır. Dahili yangın merdivenleri koruyucu bir alan yaratmayacaktır.

Eğer bulunduğunuz bina depreme dayanıklı ve bulunduğunuz mekandaki masa çelik veya kalın masif ahşap malzemeye sahipse başınıza düşebilecek eşyalardan sizi koruyabilir. Ama tavan çökmesi halinde hiçbir koruyucu özelliği olmayacaktır.




Bir 'yaşam üçgeni alanı' yaratın. Masa, yatak altı gibi yerler yerine, ağırlık merkezi yere yakın çelik dolaplar, para kasaları, çamaşır ve bulaşık makinesi gibi nesnelerin yanına yatın ve cenin pozisyonu alın. Herhangi bir yıkılma anında bu nesneler belki ezilecek ama asla yok olmayacaklardır. Yanlarında yaratacağı alan sizin yaşam üçgeniniz olacaktır. Mutfak iyi bir saklanma ve yaşam üçgeni yaratabilecek uygun bir ortamdır. Tezgah altında veya yanında yer alan fırın, bulaşık makinesi bu bölümün ezilme oranını en aza indirger. Ancak set üstü dolaplardan dökülecek tabak, bardak ve benzeri cisimlere karşı bir önlem alınması, rafların düşmesine engel olmak için de duvarla olan bağlantılarının sabitleştirilmesinde yarar vardır.

Bulunmamanız gereken bir yer de kapı pervazlarıdır. Kapı pervazlarının taşıyıcı hiçbir özelliği yoktur. Çelik kapılara da güvenilmemelidir. Bunların da taşıyıcı özelliği olmadığı gibi gerektiğinde kırılması mümkün değildir. Ayrıca üzerinize devrilme riski de bulunmaktadır.

Unutmayın, depreme uykuda yakalandığınız taktirde kullanmanız gereken 10-15 saniyelik süre bir hayli azalacaktır. Yatağınızın hemen kenarına ve yanına yan yatarak cenin pozisyonu alın.

Deprem sonrası ihtiyaçları belirleyerek, bunları evde ulaşımı kolay ve herkes tarafından bilinen bir yerde, ayrıca arabanızda hazır tutun.

Hangi malzemelere ihtiyacınız olabilir?




* Her aile bireyi için birer pilli fener ve yedek piller.(Yedek piller her 6

ayda bir yenilenmelidir.)

* Üç günlük su ve yiyecek stoğu.

* İlk yardım kutusu, el kitabı ve gerekli ilaçlar.

* Giyecek, rahat ayakkabılar, naylon tente, battaniye, çarşaf.

* Ev ve araba anahtarları

* Pilli radyo.

* Yedek nakit para

* Bebekler için gerekli gıda ve malzeme.

Deprem sırasında aile bireyleri bir arada değilse olasılığına karşı, deprem sonrasında buluşmak üzere güvenlikli bir yer belirleyin ve burada buluşma konusunda plan yapın.

Bulunduğumuz şehir dışında bir akrabayı belirleyip, tüm aile bireylerinin deprem sonrasında bu kişiyi arayıp durumunu bildirmesini, böylece bu kişinin ayrı düşen aile bireyleri arasında haberleşmeyi sağlamasını planlayın.


DEPREM ANINDA UYGULAYIN:

Deprem anında 10-15 saniye içinde bulunduğunuz binayı terk edebiliyorsanız derhal kaçın, yoksa güvenli bir yer bulun.

İlk sarsıntıyı hissettiğiniz anda sakin olun. Paniğe kapılmayın. Panik, sağlıklı düşünmenizi engelleyecek, hatalı, bilinç dışı hareket etmenize yol açacaktır. Bilinçli düşünebilmek, hazırlıklarınızı felaket anında değil, daha önce yapmanıza ve planlamanıza bağlıdır.

Kesinlikle oradan oraya koşmayın ve ayakta durmayın.

UNUTMAYIN: 



Yan yatarak cenin pozisyonu (yan yatarak ayakların karına kadar çekilmesi, ellerle başın kapanması) almanız, ellerinizle başınızı korurken çevreyi görme ve gözlemleme şansı verecektir. Kolon, kiriş veya duvarlar bir anda düşmeyecek, bu hareket belli bir sallantının ardından gerçekleşecektir. Bu da size son dakikada da olsa vücudunuzu koruma şansı verecektir.

Herhangi bir şekilde enkaz altında ezilme durumu olduğunda vücudunuz bu şekilde azami korunma olanağına sahiptir. İç organlarınızın büyük bir bölümünü ve böbreklerinizden birini çalışır durumda tutabilmek için en ideal şekil budur.


Balkona çıkmaktan, merdivenden inmekten, asansöre binmekten kaçının. Kolon ve kirişlerden de uzak durun. Bu arada, camlar kırılabilir, kitaplıklar devrilebilir, mutfak dolaplarındaki tabak çanaklar dökülebilir.

Hazırladığınız deprem çantasına ulaşmak için zaman harcamayın. Eğer o an elimizin altında değilse pilli radyo, fener, konserve yiyecek ve içeceklerin bulunduğu çantaya ulaşmaya çalışmak, sakınmak ve korunmak için size gerekli olan süreyi çalabilir.

Deprem Sırasında Bina İçinde Bulunanlar:

En güvenli yerler, ev yıkıldığında bizim yaşamamız için gerekli yer kalmasını sağlayacak sağlam ve büyük eşyaların yanıdır. Bu eşyaların yanında anne karnındaki pozisyonda yatmak gerekir. Bina çöktüğünde çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, mutfak tezgahı, büfe ya da büyük kanepe gibi eşyalar çökme sonucu tavanı bir miktar tutarak küçük bir alan yaratırlar. Bu alan bir insanın yaşaması için yeterli olabilmektedir.

Ancak önemli bir nokta evde belli dönemlerde deprem tatbikatının yapılması ve deprem sırasında nerede ne koşulda olursak olalım hiç düşünmeden doğru olan yere en kısa sürede ulaşma yollarının planlanması gerekmektedir. Eğer bu yol üzerinde engel teşkil edecek eşyalar varsa kaldırılmalıdır. Kapı altında durmak, masa ya da yatak altına girmek çok sakıncalıdır.

Depremden önce yapılacak birkaç basit hazırlık depremden sonraki zor yaşantımızı çok kolaylaştırabilir. Örneğin aracımızın bagajında; bir çadır, uzun müddet bozulmayan yiyecek ve içecekler, fener, ilk yardım malzemesi, giysi, telsiz, battaniye, sıhhi malzemeler gibi eşyaların bulunması, organize yardımın gelmesi için gerekli olan 3-4 gün boyunca bizi çok rahatlatacaktır.

Eğer depremde evimiz yıkılmadıysa eve girip doğalgaz, elektrik, su, LPG tüpü gibi sistemleri ana vanalarından kapatmak gereklidir.

Deprem Sırasında Araçta Bulunanlar:

Yer sarsıntısını otomobilde, tünelde veya kapalı bir otoparkta hissettiğiniz anda;
Paniğe kapılmayın.

Yolda iseniz, aracınızı yol kenarına çekip, binalardan, elektrik direklerinden, veya ağaçlardan uzakta durdurun.


Tünel içinde iseniz ve çıkışa yakın değilseniz, aracınızı durdurup aşağıya inin ve yanına yan yatarak cenin pozisyonu alın. Aracınızın içinde durmayın. Aynı yöntemi kapalı bir
otoparkta iseniz aynen uygulayın.

UNUTMAYIN: 

Araç içinde olduğunuz taktirde, üzerinize düşen bir parça ile ezilme riski taşıyorsunuz. Oysa dışına çıkıp, yanına yattığınız takdirde, üzerinize yıkılacak tavan, tünel gibi büyük kitleler aracı belki ezecek, ama yok etmeyecektir.


Deprem Sırasında Dışarıda Bulunanlar:

Açıklık alanlarda durup, binalardan, elektrik direklerinden, ağaçlardan ve elektrik tellerinden, üst geçitlerden ve köprülerden uzak durun. Herhangi bir nesnenin (balkon, araba v.b.) altına girmek çok sakıncalıdır. Deprem bitene kadar açık alanda beklenilmelidir.

Deprem Sırasında Deniz Kenarında Bulunanlar:

Daha yüksek yerlere çıkın.

Deprem Sırasında Bir Dükkan Veya Alışveriş Merkezinde Bulunanlar:

Kaçmaya çalışmadan, raflardan uzak durup yere yatmalı, ellerinizle başınızı korumalı, sarsıntı bitmeden binadan çıkmaya çalışmamalısınız.

Deprem Sırasında Sinema Veya Stadyum Gibi Yerlerde Bulunanlar:

Oturduğunuz yerde kalmalı, kollarınızla başınızı korumalı, sarsıntı bitmeden hareket etmemeye çalışmalısınız.


DEPREMDEN SONRA

Deprem öncesi önlemlerinizi aldınız ve depremi az ya da çok hasarla atlattınız. Bu kez başka sorumluluklar sizi bekliyor. Ön koşul paniğe kapılmamak, uyanık ve hızlı davranmak.

Eviniz hayatınıza zarar vermeyecek ölçüde hasar görüp, sizin dışarı çıkmanıza izin veriyorsa, binayı terk etmeden önce çevrenizdeki seslere kulak verin. Bu sesler, sizden çok daha zor durumda olan insanlara ait olabilir. Sese olan yakınlığınız sayesinde binanın dışından yapılacak bir yardımdan çok daha hızlı bir şekilde göçük altındakileri hayata kavuşturabilirsiniz.

Kalabalık mekanları boşaltırken sakin olmak, hasarı en az ölçüde atlatmak açısından önem taşır.

Binaların dışına çıktığınız andan itibaren de kurtarma çalışmalarına katılmak gerekir. Verebileceğiniz küçücük bir destek, bir insan hayatı, daha büyük yardımlar birden çok insanın hayatı demektir.

Sükunetinizi koruyun. Durumunuzu değerlendirin. Yaralı olup olmadığınızı belirleyin.

Bulunduğunuz yapı yıkılmışsa, kontrollü, hızlı ve dikkatli bir şekilde binayı terk edin.

Hemen ardından gelebilecek bir artçı şok, o ana kadar yıkılmamış, ancak taşıyıcı elemanlarına zarar vermiş olan binayı yıkabilir.

Sarsıntı anında merdivenler bağlantı yerlerinden ayrılmış, tavandan dökülebilecek sıva, beton parçası olabilir. Binadan ayrılırken kapıları dikkatli bir şekilde açın, bu gibi tehlikelerden sakının ve başınızı koruyun.

EĞER ENKAZ ALTINDA İSENİZ...

Kıpırdayacak durumunuz varsa ve kesin bir çıkış yolu görebiliyorsanız hareketlenin. Aksi takdirde pozisyonunuzu koruyun ve sakin olun. Fazladan her çaba, size gelecekte gerekli olacak enerjiyi ve suyu tüketecektir.

Dışarıdan bir müdahale sesi duyana kadar bağırmaya çalışmayın. Bu enerjinizi zamansız tüketmenize yol açacaktır. Bir ses duyduğunuzda cevap verin ve pozisyonunuzu anlatmaya çalışın.
İlerleyen saatlerde dışarıya ses verebilecek bir ses kaynağı yaratma yolu bulun. Tencere benzeri bir metale vurulacak bıçak sapı sert bir yüzeye vurabileceğiniz diğer sert bir cismin olup olmadığını kontrol edin. Çünkü saatler geçtikten sonra böyle bir şey edinme gücünü kaybetmiş olabilirsiniz.

Kurtarma ekiplerinin, olay yerine ulaştıklarında bakacakları ilk yer enkaz üzerinde kabarmış bölgelerdir. Kabaran bu bölgeler muhtemel yaşam üçgenlerinin olduğu noktalardır. (Buzdolabı, bulaşık ve çamaşır makinesi, çelik para kasası, demir dolap vb.) Böyle bir pozisyona sahipseniz, ilk ulaşılacak kurtarma bölgesindesiniz demektir.


27 Ekim 2016 Perşembe

SOBA HANGİ HALLERDE ÖLDÜRÜCÜDÜR?


SOBA HANGİ HALLERDE ÖLDÜRÜCÜDÜR?




     Ülkemizde her yıl özellikle kış aylarında yüzlerce kişi sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybediyor. Zehirlenmeler çoğunlukla yakıt ve soba kullanımında doğru yöntemin bilinmemesi ve küçük ihmaller yüzünden yaşanıyor. Kalitesiz yakıt, temizlememiş baca ve doğru kullanılmayan sobaya bağlı olarak, rüzgarın da etkisiyle bacanın dumanı geri tepmesi sonucu karbonmonoksit gazından zehirlenmeler meydana geliyor. Uzmanlar, bu tür olaylarda baca temizliği, soba kullanımı ve yakıt kalitesinin önemli bir etken olduğuna dikkat çekiyor.

Soba zehirlenmelerinin önüne geçmek için şunlar yapılmalı:

BACALAR TEMİZLENMELİ
     Bacalar mutlaka temizlenmeli; is, kurum ve katran bağladığı zaman baca kesiti daralır ve çekim gücü düşer. Baca temizlenmediği zaman da soba içine yanma için yeterli hava giremez. Böylece yanma yavaşlar, yanma verimliliği düşer ve dumanlı yanma olur. Rüzgarlı havalarda da sık sık baca gazı teper ve oda içine duman sızar. Bacalarda mutlaka baca başlığı kullanılmalıdır. Aksi durumda rüzgarlı havalarda zararlı ve zehirli gazlar teperek zehirlenmelere neden olabilir. Sık sık baca tepmesi oluyorsa, baca deliğinin uygun olup olmadığı kontrol ettirilmeli. Bina bacası çatının en yüksek noktasından en az 1 metre yüksekte olmalı ve çıkan gazların dağılabilmesi için yanındaki binalardan 6 metre uzakta olmalıdır. Baca rüzgardan fazla etkilenmeyecek şekilde iyi çekişli olmalıdır. Lodoslu bölgelerde bacaya klape takmak geri tepmeleri önlemede yararlı olabilir.

SOBA KURULMASI
     Soba duvardan en az 50 ve en çok 150 santimetre uzağa kurulmalı. Borular mümkün olduğunca kısa ve düşey doğrultuda olmalı. Yatay borular bacaya doğru yüzde 10 eğimle yükselerek takılmalı. Fazla dirsek ve borudan kaçınmalı, en fazla iki dirsek kullanılmalıdır. Delik boru kullanılmamalı. Soba, dirsek ve boru eklem yerleri duman sızdırmamalı, eklem yerleri birbirine uygun bir şekilde geçirilmelidir. Baca ve soba borusu bağlantısının uygun biçimde yapıldığından emin olunmalı. Soba boru ucu, baca deliğine fazla sokulup tıkanmamalı ve bacayı daraltmamalıdır. Soba boruları pencere ve duvardan dışarı çıkarılıp uzatılmamalıdır.

YAKIT VE SOBA KULLANIMI
     Soba odanın içinde en uygun yere yerleştirilmeli, altına yanıcı olmayan bir maddeden altlık konmalı. Verimli yanması için soba en fazla üçte iki oranında doldurulmalı. Mutlaka üsten yakılmalı ve daha sonra üzerine hiç kömür ilavesi yapılmamalı. Soba tutuşuncaya kadar alt ve üst delikleri açık tutulup, tutuştuktan sonra delikler kademeli olarak kapatmalı. Kömür bittiğinde tekrar temizlenip aynı şekilde yakılmalıdır. Yatarken soba üzerine kürekle kömür atılıp hava ve duman kapakları kısmen kapatılıp sobayı uyumaya bırakılmamalıdır. Baca klapesi tam olarak kapanmamalı, sobanın hava ve duman kapaklarının kapatılması zehirlenmeye davetiye çıkartır. Lodoslu havalarda yatmadan soba mutlaka söndürülmeli. Verimli yanma için sobaların külleri günlük temizlenmelidir. Hangi tip soba olursa olsun, soba yanarken uyunmamalı. Soba borusuna çamaşır kurutmaya yönelik aksesuarlar takılmamalı. Sobanın kurulu olduğu odada yatılmamalı, yatılmak zorundaysa da sönmüş olmalıdır. Soba yanan odada yatılmak zorunda ise kişinin başı sobadan en az 1.5 metre uzakta, kapıya yakın olmalı ve kapı hafifçe açık olmalıdır. Odada kirli gazın birikmesi önlenmelidir. Kapı ve pencere sıkı şekilde kapatıldığında yanmakta olan sobaya yeterli hava giremez ve baca çekişi düşer. Soba içine yeterli havanın girememesi eksik yanmaya neden olur. Bu da orta ve şiddetli rüzgarlı havalarda baca gazının sobadan sızarak oda içine dolmasına ve zehirlenmeye yol açar.

ZEHİRLENME VE YAPILMASI GEREKENLER
     Karbonmonoksit gazını soluyan kimsede hafif uyuşukluk, durgunluk ve uyuklama hissi belirir. Bu belirtiler zehirlenmenin başladığı anlamına gelir. Sobalı bir odada otururken; yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, uyku hali, bulantı, kusma, görme bulanıklılığı, huzursuzluk hissedilince pencere ve kapıyı açın, odaya taze hava girmesini sağlayın. Zehirlenen kişiyi derhal ortamdan uzaklaştırılıp, temiz havaya varsa saf oksijenle teneffüs ettirilmeli ve acilen en yakın sağlık kurumuna götürülmelidir.
     Biraz daha fazla karbonmonoksite maruz kalındığında hareket yeteneği felce uğrar, insana tatlı bir rehavet çöker ve uyuklama isteği doğar. İleri aşamada titreme, kas kasılmaları ve çene kilitlenmesi başlar. Gözler bir noktaya dikilir ve ateşlenme olur. Solunum ve kalp atışları yavaşlar, vücut ısısı düşer, his ve şuur kaybolur ve ölüm gerçekleşir.




25 Ekim 2016 Salı

Alüminyum yanık örtüsü ne işe yarar?


Alüminyum yanık örtüsü ne işe yarar?




İlk yardım malzemelerinden olan yanık battaniyesi veya yanık örtüsü 160×210 cm boyutlarındadır.

Deprem, yangın vb. Doğal afetlerdeSıcaktan soğuktan ve nemden korur.Kazalarda ve acil yardımlarda kullanılır.

İki renklidir. ürünün bir tarafı sarı diğer tarafı ise metal renklidir.

Metal renkli yönü vücudu soğutur.
Sarı renkli yönü vücudu ısıtır.


Yanık battaniyeleri soğukta gümüş tarafı sıcakta sarı tarafı vücuda sarılır.



Vücudun ısısının(vücut ısısı azalıp çoğaldığında )% 80 dengesini ayarlar.
Yanık Örtüsü ve Yanık Battaniyesi, daha fazla doku hasarını engelleme ve iyileşme sürecine yardımcı olmak amacıyla yanığı hızlıca soğutur ve hastaya ağrısında hızlı ve sürekli azalma sunar. 

Yanık Örtüsü sayesinde, yanık yaralılarına müdahale sağlık merkezlerinde, ambulanslarda, silahlı kuvvetlerde, emniyet güçlerinde, hastane acil bölümlerinde, iş güvenliği alanlarında ve özellikle itfaiye birimleri tarafından hızlı, kolay ve etkin şekilde yapılmaktadır. 


Diğer yönden dağcılar vücut ısısını muhafaza etmek ve hipotermi reaksiyonlarına karşı koruma sağlaması için kullandıkları malzemedir.


Kalp Masajı Nasıl Yapılır?


Kalp Masajı Nasıl Yapılır?


Ülkemizde ani kalp durmaları sonucu yılda yüz bine yakın kişi hayatını kaybetmektedir. Bu sayı göz ardı edilemeyecek kadar çoktur. 
Kalp krizi sonucu ölüm oranlarını azaltmak için doğru kalp masajı yapabilmeyi bilmek oldukça önemlidir. Topluma doğru kalp masajı yapılması konusunda eğitim verilmesi ani kalp durması sonucu ölümleri azaltacaktır. Ani kalbi duran ve yere yığılan hastaya nasıl yaklaşılacak? Neler yapılacak? Kimlerden yardım istenecek? Kalp masajı hangi bölgeye ve ne zamana kadar uygulanacak? Bu ve benzeri konular açık ve net bir şekilde topluma anlatılmalıdır. Yaşam kurtarma zincirinin halkaları iyi bilinmelidir. İlk yardımcı ani kalp durması vakası ile karşılaştığında ilk önce ortam güvenliğini sağlamalıdır. Sonra bilinç değerlendirmesi yapar. Hastanın kalbinin durduğundan emin olduktan sonra hastayı sert ve düz bir emine yatırarak kalp masajına başlamalıdır. Kalp masajının yapılacağı bölge iman tahtasının dört parmak sol tarafı veya iki meme arasıdır. İlk yardımcı kollarını bükmeden dik bir şekilde belden kuvvet alarak dizleri kendi omuz hizasında olacak şekilde hasta başına çömelerek kalp masajını yapmalıdır. Etkili bir kalp masalı yetişkin kişilerde göğüsün 4-5 cm içeri çökertilmesi ile 30 bası 2 suni solunum şeklinde devam ettirilmelidir. 
Suni solunuma başlamadan önce hastaya baş çene pozisyonu verilerek hava yolu açıklığı sağlanmalıdır. Hava yolu açıklığından emin olunmalıdır. Kalp masajını devam ettiren ilk yardımcı aynı zamanda olay yerinde bulunan belirli bir kişiyi işaret ederek o kişiden 112 acil sağlık ekiplerini aramasını istemelidir.Yapay solunum bilmiyor yada yapmak uygun değilse aralıksız kalp masajı da yeterli solunum ve dolaşım desteği sağlamaya yetecektir. 
112 acil sağlık ekipleri olay yerine ulaşıncaya kadar kalp masajını aralıksız olarak sürdürmelidir. Bu sayede hastanın ambulans ile gelecek elektroşok cihazı ile kalbinin yeniden çalıştırılma olasılığı artacaktır. Kalp masajının asıl yararı ise beyin hasarının geciktirilmesidir. Bu sayede ileri yaşam desteğine geçilmesi sonucunda kalp yeniden çalıştırıldığında hastada beyin ölümü gerçekleşmediğinde uyanma ve başkalarına bağımlı olmadan hayatını sürdürme olasılığı artacaktır. 
112 acil sağlık ekiplerinin beyin ölümü gerçekleşmemiş hastaya yapacağı acil tıbbi müdahale hastanın hayata dönme ve başkalarına bağımlı olmadan yaşamını sürdürme olasılığını yükseltecektir.

23 Ekim 2016 Pazar

ŞARBON Diğer adıyla ANTHRAX nedir?


ŞARBON Diğer adıyla ANTHRAX




















Latince kömür anlamına gelir, 
Üç çeşit hastalık yapar,
*Deri Şarbonu
*Sindirim Sistemi Şarbonu
*Solunum Sistemi Şarbonu


Doğada yaygın olarak bulunur,
Mikrop uygun ortamda hızla çoğalır uygun ortam bulamazsa spor denilen hale geçer, sporlar doğa koşullarına uzun yıllar dayanıklıdır uygun ortam bulurlarsa yeniden çoğalmaya başlarlar.  
Otçul hayvan hastalığıdır.
Nadiren insana bulaşır. ( Zoonoz )
Yılda dünyada 20.000 ila 100.000 vaka görülür.



DERİ ŞARBONU Hasta hayvanın eti, sütü, yünü, vb  ile temas sonucu derideki sıyrık, çatlak veya açık yaralardan, 
Bit, pire ısırığıyla,
Hayvancılıkla uğraşılan alanlarda görülür, ( %95 )
Deride küçük kaşıntılı kabarıklıkla başlar,
24 – 48 saat sonra burası ülserleşir,
Ortası siyahlaşır, ( anthrax )
Yara ağrısızdır,
Tedavi edilmezse % 20 ölümcül seyreder,( tedaviyle < %1 )
Kişiden kişiye geçmez.



SİNDİRİM SİTEMİ ŞARBONU Hasta hayvanın eti, sütü ile,
Hasta hayvan ürünlerinin çiğ veya az pişmiş yenmesiyle bulaşır,
Birkaç gün sonra ateş kanlı ishal, bulantı, kusma başlar,
Hastanın genel durumu hızla kötüleşir,
Tedaviye rağmen ölüm oranı % 50 nin üstündedir.



AKCİĞER ŞARBONU Yün kırpıcıların hastalığıdır,
Mikrobun solunum yoluyla akciğerlere girmesiyle ortaya çıkar,
Kuluçka süresi 1 ila 6 gün arasında değişir,
Hastalık halsizlik, hafif ateş ve kuru öksürükle başlar, 2 gün sonra hasta bir miktar iyileşir,


BİYOLOJİK SİLAH OLARAK ŞARBON Sventlosk, RUSYA, 1979 biyolojik silah araştırması yapan merkezde kaza, rüzgarla yayılan bakteri 4 km çaplı alanda yüzlerce kişiyi hastalandırdı. Sonuç 24 ölü, 50 km çapında bir alanda hayvan hastalıkları ve büyük zaiyat görüldü



BİYOLOJİK SİLAH OLARAK ŞARBONUN ÖZELLİKLERİ Kısa kuluçka süresi ( 1 – 6 gün ),
Yüksek derecede ölümcül akciğer şarbonu salgını,
Antibiyotiklere pek cevap vermez,
Rüzgarla birlikte hareket eder beraberinde yüksek oranda hayvan telefi vardır.



BİYOLOJİK SİLAH OLARAK ŞARBONDAN KORUNMA Hepa filtreli maskeler
Aşı
Temas öncesi ve sonrası aşılama, 
Antibiyotik
Dekontaminasyon ( temizlik )
Hasta, ortam, ekipman, sular ve gıdalar.



ŞARBON AŞISI Türkiye’de insan aşısı yoktur,
Aşı 1,5 yıl içinde 6 kez yapılıyor ve 1 yıl koruyucu,
Aşının etkinliği konusunda kesin veriler yoktur,
18 yaş altı ve 65 yaş üstüne yapılmıyor, 
Aşı askerlere veterinerlere, mezbaha vb çalışanlarına uygulanıyor.


ŞARBONU ÖNLEMEDE ANTİBİYOTİKLER Koruyucu amaçla antibiyotik kullanımı bakterinin hızla direnç kazanmasına neden olabilir. Önlem amacıyla ciprofloksazin veya doksisiklin kullanılabilir,
Şarbon saldırısı kesinse antibiyotikle birlikte aşı programına başlanması önerilir.
Şarbon saldırısı kesinse ve aşı yoksa antibiyotik 4 hafta sonra kesilir hastalar takibe alınır.




Tanı
Erken dönemde tanısı zor 
Geç dönemde kanda mikrop gösterilebilir.
Toksin tayiniyle erken tanısı mümkün ( 2. – 3. gün )